Bu çalışmada İngilizceyi yabancı dil olarak öğrenen hazırlık öğrencilerin yabancı dil eğitiminde anadil kullanımına ilişkin görüşleri araştırılmıştır. Bu bağlamda, çalışmanın örneklemini Gebze Teknik Üniversitesi Yabancı Diller Bölümünde İngilizce hazırlık eğitimi alan 40 öğrenci oluşturmaktadır. Bu öğrenciler çalışmanın değişkenleri açısından anlamlı bir farklılık göstermeyen iki sınıftan rastgele deney (N=5) ve kontrol grubu (N=5) olarak seçilmiştir. Deney grubuna 'Using the Mother Tongue' kitabındaki aktiviteler kullanılarak, bir dönem boyunca Türkçe anadil destekli bir eğitim uygulanmıştır. Kontrol grubunda ise program İngilizce olarak yürütülmüştür. Bu deneysel uygulama 2018-2019 güz dönemi boyunca devam etmiştir. Dönem başında öğrencilerle yarı yapılandırılmış görüşme yapılmış, öğrencilere yabancı dil eğitiminde anadil kullanımı hakkındaki görüşleri sorulmuştur. Dönem sonunda da aynı görüşmeler tekraren yapılıp, öğrencilerin görüşlerinde verilen eğitimler sonrasında değişiklik olup olmadığı araştırılmıştır. Öğrencilerden alınan izinler üzerine bu görüşmeler kaydedilmiş ve bu kayıtlar, öğrencilerin gerçek isimleri kullanılmadan yazıya dökülmüştür. Toplanan bu veriler içerik analizi yöntemiyle analiz edilerek ve temalar çıkarılarak iki grubun görüşlerini karşılaştırmak için nitel olarak incelenmiştir. Bu nitel araştırmanın sonucunda hazırlık öğrencilerinin yabancı dil olarak İngilizce öğretiminde anadil kullanımı konusunda olumsuz görüşleri olduğu ortaya konmuştur. Öğrencilerin sınıf dışında herhangi bir şekilde İngilizceye maruz kalmadıkları ve takip eden eğitim-öğretim yılında bölüm derslerinin % 30 ve(ya) % 100 olacağından sınıf içinde anadil kullanım süresinin minimum tutulması yönünde görüş beyan etmişlerdir. Nicel çalışma dönem boyunca uygulanan testlerin her iki grubun da sınav sonuçları karşılaştırılarak gerçekleştirildi. Sınavlar iki ara sınav ve bir seviye sınavından oluşmaktadır. Sonuçları inceleyerek, dönem boyunca deney grubuna uygulanan uygulamanın akademik başarı üzerindeki etkisini saptamak amaçlanmıştır. Bağımsız örneklem t-testinde kontrol ve deney grupları sınav sonuçları karşılaştırılarak final sınavı sonuçları açısından istatistiksel ve anlamlı farklılık olup olmadığını açığa çıkarmak amaçlanmıştır. Kontrol grubundaki öğrenciler deney grubundaki öğrencilerden daha iyi performans göstermişlerdir (t = -2, 944; p <.01). Başka bir deyişle, kontrol grubunun ortalaması (79) deney grubunun ortalamasına (69,35) göre daha iyi olması bu üstünlüğü kanıtlamaktadır. Türkiye'de konu ile ilgili yapılan araştırmaların öğretmen görüşleri odaklı olduğu görülmüştür. Sınırlı sayıdaki öğrenci merkezli çalışmaların eksikliği bu araştırmanın yapılmasını teşvik etmiştir. Bu bakımdan, yapılan araştırmanın benzer desen kullanılarak daha fazla öğrenci katılımıyla genişletilmesi önerilmektedir.
This study investigated the perceptions of the students learning English as a foreign language towards the use of first language, Turkish in foreign language classrooms. The sample of this research consisted of 40 students receiving English preparatory education in the Foreign Languages Department at Gebze Technical University. The classes were assigned as experimental (N=20) and control groups (N=20). In the experimental group, the syllabus was followed accompanied with students' first language, Turkish assisted activities chosen from the book 'Using the Mother Tongue' while the control group was taught in the foreign language, English in foreign language classes following the same course syllabus. This experimental practice continued throughout the fall term of the 2018-2019 academic years. At the beginning of the semester, semi-structured interviews were conducted with 10 participants who were selected randomly from both experimental and control groups (5 students from the experimental group, 5 students from the control group) which did not differ significantly regarding the variables of the investigation. Participants were asked about their perceptions of receiving English lessons in Turkish or English. The same interview was carried out at the end of the term to investigate any changes in the students' perceptions after the intervention. The interviews were recorded upon the students' permissions and the records were transcribed without using the real names of students. The collected data were analysed by content analysis method and examined qualitatively to compare the perceptions of two groups through extracting themes. It was found out that preparatory students had negative perceptions about the use of mother tongue, Turkish in foreign language learning. Moreover, students expressed that Turkish should be used at a minimum level in the classroom since they are not exposed to English out of the classroom. Another concern was that the medium of instruction is English which ranges between 30 % and 100% in the students' departments. Therefore, learners found it necessary to study the lessons in English. Another measurement was carried out by comparing the results of each group's tests which were held during the whole term. By examining the results (two midterms and one level exam), it was aimed to have an insight into possible academic achievement resulted from intervention. Independent Samples T-Test was run again to explore if students control and experimental groups statistically and significantly differed in terms of their final exam results. It was revealed that the means of the scores the students in the control group significantly performed better than those in the experimental group (t = -2, 944; p <.01). In other words, a better mean of the control group (79) than the experimental group (69,35) proves this superiority. The previous studies conducted in Turkey were mostly focused on teachers' perceptions. Lack of student-centred studies which examines students' perceptions encouraged this present research to be conducted. In this regard, it is recommended to further this study with more student participation using a similar design.
