Popüler kültür çalışmaları, insanların gündelik anlam oluşturma süreçlerini anlamak için çok önemlidir. Bu alan, her sıradan şeyi kültürün bir parçası olarak gördüğü için Kültürel Çalışmalar'da merkezi bir yere sahiptir. Türk dizilerinin Arnavut kadın seyirci üzerindeki etkisi akademik olarak üzerinde yeteri kadar çalışılmış bir alan değildir. Popüler kültür çalışmalarına bu doğrultuda katkı sağlamayı amaçlayan bu çalışma, nitel bir metodoloji izleyerek Kosova'daki Arnavut kadın izleyiciye odaklanan etnografik bir araştırmadır. Bu bağlamda, verilere ulaşabilmek amacıyla bire bir ve odak grupları ile görüşmeler yapılmıştır. Görüşmeler, katılımcıların sosyo-ekonomik geçmişleri ile yanıtlar arasındaki ilişkiyi yarı yapılandırılmış görüşmeler aracılığıyla ortaya koymuştur. Buna göre, Priştineli Arnavut kadınlarının yıllardır Türk dizilerini izlediği tespit edilmiştir. Gündelik uğraşlardan bir kaçış olarak değerlendirilebilecek Türk dizilerinin öğretici bir işlevi vardır. Bununla birlikte bu diziler diğer kadınlarla sohbet ederken konuyu çeşitlendirmeye de hizmet etmektedir. Priştineli kadınlar, ataerkil yönleri olan Türk dizilerine yönelmektedir fakat bu eğilim, onlara kadının toplumdaki rolünü anlama ve eleştirme imkanı vermektedir. Kadınların dizilere sadık kalmalarının nedeni, Türkiye ile kurulmuş olan kültürel yakınlık olsa da, araştırmaya katılan kadınların Türk ve Arnavut kültürünü karşılaştırdıkları, kadın cinayetlerine ve kadın haklarına vurgu yaptıkları görülmüştür. Bu bağlamda çalışmada elde edilen bulgular, dizilerin yalnızca tüketime yönelik bir dayatma olarak değerlendirilemeyeceğini ortaya koymaktadır. Bu yönüyle çalışma, kültür üretiminin anlaşılmasına katkıda bulunmaktadır.
Popular culture studies are crucial for understanding everyday meaning-making processes of people. It has a central place in Cultural and Feminist Studies as this area considers every ordinary thing as part of the culture. The influence of Turkish Soap Operas over the Albanian female audience is an unexamined area in academic literature. This study aims to contribute to popular culture studies in this line. This thesis is grounded in ethnography, focusing on the Albanian female audience in Kosova, following a qualitative methodology. Semi-structured interviews are conducted to see the diversity of the responses in relation with their socio-economic backgrounds with one-to-one interviews and focus groups. It has been found that Albanian women of Prishtina have watched Turkish Soap Operas for years now. Soaps are the escapism from their everyday struggles. It is found that soaps serve as a learning hub, and a way of adding more to the table when discussing with other women. Data shows that women's appeal to Turkish Soap Operas, despite their patriarchal aspects, it helps them understand the role of women in society. Among critical reflections, this study found that women emphasise femicide and the rights of women today by comparing Turkish and Albanian cultures. Mostly, they have been loyal to these soap operas because they have been loyal to them inasmuch as its cultural proximity between the two cultures. The findings contribute to understanding the production of culture in industrial societies beyond what the system imposes on people for consumerist reasons only.