Çalışmamızda, tarımın Türkiye ekonomisinde en önemli yere sahip olduğu 1923-1960 döneminde tarımsal faaliyetlerin vergilendirilmesi konusunda yapılan çalışmalar ele alınmıştır. Amacımız, milli gelirin yaklaşık yarısını oluşturan tarımsal kazançlardan büyük bir vergi kaynağı olarak ülke kalkınmasında ne ölçüde faydalanıldığını tespit etmektir.
Osmanlı döneminde ve Cumhuriyetin ilk iki yılında alınan âşar vergisi köylünün üzerinde büyük yük oluşturmaktaydı. Bu verginin kaldırılması Türk çiftçisi tarafından büyük bir sevinçle karşılanmış ve onu üretime teşvik etmiştir. İkinci Dünya Savaşı döneminde alınan Toprak mahsulleri vergisi âşar benzeri bir vergi olduğu için köylü üzerinde aynı etkiyi yaratmıştır. Köylü bu vergiyi koyanları seçimlerde oy vermemekle cezalandırmıştır. Bunu gören siyasal iktidarlar oy kaygısına düşmüş ve tarımsal kazançları vergilendirme girişiminden uzak durmuşlardır.
Gelir vergisinin bu dönemde tarım kesimine uygulanmaması, büyük çiftçiyi vergi dışı bırakarak gelir dağılımında adaletsizliğe ve ülke kalkınmasında en önemli kaynağın değerlendirilememesine neden olmuştur.
This study deals with taxation of agricultural sector in the period of 1923-1960 when agriculture is the most important position in Turkish economy. We aim at uncovering to what extent agricultural tax revenue, which made up almost half of national income, was utilized in national development in that period as a huge tax source. Tithe tax collected in the Ottoman period and the early years of the Republic was used to cause a big burden on the villagers. The demise of this tax was welcomed by Turkish farmers and encouraged them for more production. The land product tax applied during the World War II had the same effects as the tithe tax on the farmers and the introducers of this tax was punished by the villagers in the first election. Due to the political concerns, the government then avoided agricultural taxation.
No income taxation for the farmers in that period resulted in no tax income from the big farmers too. This was caused inequity in income distribution and surely large decrease in tax revenue of the state, which would have been used for national development.