dc.date | 2008 | |
dc.date.accessioned | 2022-11-02T12:33:04Z | |
dc.date.available | 2022-11-02T12:33:04Z | |
dc.date.issued | 2008 | |
dc.identifier.isbn | 1301-3769 | |
dc.identifier.uri | https://hdl.handle.net/20.500.12619/98336 | |
dc.description.abstract | Osmanlı Devleti’nin çok uluslu yapısının temel taşlarından biri de Ermeni toplumu idi. Bu toplum, tarih boyunca Osmanlı toplum ve devlet yaşantısı içersinde kendisine tanınmış olan ayrıcalıklı statüsü ile yaşamıştır. Ancak modern emperyalizmin vasıtalarından biri olan misyonerlik faaliyetleri ile bu toplum Batılı emperyalist devletlerin genelde Ortadoğu’daki özelde de Anadolu coğrafyasındaki emellerinin gerçekleştirilmesinde bir vasıta olarak kullanılmak istenmiştir. Bunun doğal sonucu olarak da Ermeniler, yüzyıllarca kapı komşu olarak yaşadığı Türk toplumunun aleyhinde tavırlar içersine girmiştir. Bu tutum, I. Dünya Savaşı’nda Anadolu Türklüğünün Çanakkale’de ölüm kalım mücadelesi verdiği bir dönemde Ermeni toplumunun Rusya ile işbirliği içersine girmesiyle en üst seviyesine çıkmıştır. Bunun üzerine Osmanlı yönetimi, Ermenileri ülkenin bir başka yerine göç ettirmek mecburiyetinde kalmıştır. Bunu yaparken de Ermeni toplumuna herhangi bir şekilde zarar verilmemesi için gereken özeni göstermiştir. Dolayısıyla, çokça tehcir diye bilinen bu olayda Ermenilerin iddia ettikleri gibi bir soykırım asla söz konusu değildir. | en_US |
dc.description.abstract | One of the main stones of the Ottoman State’s multinational structure was Armenian society. This Society had been living throughout history within the Ottoman state and society with the privilege status. With the missionaries which were one of the tools of the modern imperialism, this society had been used by imperialist powers as one of the tools for achieving the goal. As the result of this, Armenians began to take part some anti-Turkish activities. This attitude had been at its peak as they collaborated with the Russians while the Anatolian Turks had been struggling at the Dardanelles front which was described as matter of life and death. Therefore, Ottoman Administration had no choice but to relocate Armenians to the different part of Ottoman territory. While doing this they were very careful not to harm any Armenian in no way. Therefore, there is no truth in Armenian claims of genocide. | en_US |
dc.language.iso | tur | en_US |
dc.publisher | Sakarya Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi | en_US |
dc.rights | info:eu-repo/semantics/openAccess | en_US |
dc.rights | Attribution-NonCommercial-NoDerivs 3.0 United States | * |
dc.rights.uri | http://creativecommons.org/licenses/by-nc-nd/3.0/us/ | * |
dc.title | Anadolu Türklüğü ve Ermeniler | en_US |
dc.type | article | en_US |
dc.identifier.volume | 10 | en_US |
dc.identifier.startpage | 191 | en_US |
dc.identifier.endpage | 2004 | en_US |
dc.relation.journal | Sakarya Üniversitesi Fen Edebiyat Dergisi | en_US |
dc.identifier.issue | 1 | en_US |
dc.contributor.author | Tızlak, Fahrettin |
The following license files are associated with this item: