GİRİŞ VE AMAÇ: Bu çalışmada Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB) alt türleri ve dürtüsellik ilişkisini ve OKB'de dürtüselliğin çeşitli bilişsel etkenlerle ilişkisini araştırmak amaçlanmıştır. GEREÇ VE YÖNTEM: Çalışmamıza Sakarya Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Polikliniği'ne başvuran ve çalışmaya katılmayı kabul ederek onay veren, 18-65 yaş arası 68 OKB hastası alındı. Tüm hastalar DSM 4'e göre SCID-I (DSM-4 Eksen I İçin Yapılandırılmış Tanısal Görüşme) ile değerlendirildi. Sosyodemografik ve klinik verileri 'sosyodemografik ve klinik özellikler veri formu' ile toplandı. Dürtüselliğin değerlendirilmesi için Barratt Dürtüsellik Ölçeği-11 (BDÖ-11) uygulandı. Obsesyon ve kompulsiyonların değerlendirilmesi için Yale-Brown Obsesyon Kompulsiyon Derecelendirme Ölçeği ve Padua Envanteri; obsesif inançların değerlendirilmesi için Obsesif İnanışlar Anketi (Obsessive Beliefs Questionnaire); düşünce kontrolünün değerlendirilmesi için Düşünce Kontrol Anketi (Thought Control Questionnaire); içgörü değerlendirilmesi için Beck Bilişsel İçgörü Ölçeği; düşünce füzyonunun değerlendirilmesi için Düşünce Davranış Karmaşası Ölçeği; düşünce supresyonunun değerlendirilmesi için Beyaz Ayı Supresyon Envanteri (White Bear Suppression Inventory); ortorektik eğilimlerin değerlendirilmesi için Orto-11 Ölçeği kullanıldı. BULGULAR: BDÖ-11 plan yapmama alt ölçeği puanları ile PE düşüncelere kapılma, dürtüler ve kesinlik alt ölçek puanları korelasyon göstermekteydi. BDÖ-11 toplam puanları ile PE düşüncelere kapılma ve dürtüler alt ölçek puanları korelasyon göstermekteydi. Otojen OKB ve reaktif OKB hastalarının arasında ve primer obsesyon veya primer kompulsiyon hastalarının arasında BDÖ-11 puanları açısından anlamlı fark saptanmadı. BDÖ-11 puanlarının bağımlı değişken olarak alındığı regresyon analizinde Beck Bilişsel İçgörü Ölçeği toplam puanının en güçlü prediktör faktör olduğu; Y-BOCS toplam puanının ise diğer prediktör faktör olduğu saptandı. SONUÇ: OKB hastalarında dürtüselliğin bilişsel içgörü azaldıkça ve hastalık düzeyi arttıkça yükseldiği gösterilmiştir. Ancak bu bulguların ilave ek çalışmalar ile desteklenmesi gereklidir. Anahtar Kelimeler: OKB, dürtüsellik, OKB alt tipleri, içgörü, hastalık düzeyi
INTRODUCTION AND AIM: In this study, it was aimed to investigate the relationship between OCD subtypes and impulsivity and the relationship between impulsivity and various cognitive factors in OCD. MATERIALS AND METHODS: The study included 68 obsessive-compulsive disorder patients aged between 18-65 who applied to Sakarya University Medical Faculty Psychiatric Polyclinic and accepted and approved to participate in the study. All patients were evaluated by SCID-I (Structured Diagnostic Interview for DSM-4 Axis I) according to DSM 4. Sociodemographic and clinical data were collected with 'sociodemographic and clinical features data form'. BIS-11 was applied for evaluation of the impulse. Yale-Brown Obsessional Compulsion Rating Scale and Padua Inventory for Assessing Obsessions and Compulsions; the Obsessive Beliefs Questionnaire for the evaluation of obsessive beliefs; Thought Control Questionnaire for evaluation of thought control; Beck Cognitive Insight Scale for Insight Assessment; Thought Action Fusion Scale for evaluation of thought fusion; White Bear Suppression Inventory for assessment of thought suppression; Ortho-11 Scale was used to evaluate orthorectic tendencies. RESULTS: The BIS-11 non-planning subscale scores correlated with the PI rumination, impaired control and the precision subscale scores. The BIS-11 total scores correlated with the scores of the PI rumination and impaired control subscales. No significant difference was found between BIS-11 scores between autogenous OCD and reactive OCD patients and between primary obsessions and primary compulsions. In the regression analysis in which BIS-11 scores were taken as a dependent variable, the Beck Cognitive Insight Scale total score was the strongest predictor; Y-BOCS total score was the other predictor factor. CONCLUSION: It has been shown that the impulsivity increases if the cognitive insight decreases and the level of disease increases in the OCD patients. However, these findings should be supplemented by additional studies. Key Words: OCD, impulsivity, OCD subtypes, insight, disease level