dc.description.abstract |
Bu tez, toplumsal bellek ve bilinç oluşturarak hafıza inşası yaratan fotoğrafın, kamuoyunu harekete geçirecek güçte olduğunu örneklerle ifade etmeyi, buna bağlı olarak da modernizm sonrası medya hareketleri ile günümüz yeni medya akımının bir sonucu olarak 'imge bombardımanı'nın toplumsal bilinç inşasını sekteye uğratarak, kültürel amnezi ve merhamet yorgunluğuna yol açtığını ortaya koymayı amaçlamaktadır. Ayrıca tezde, modernizmin tüketime dayalı sisteminin yeni medyada olduğu gibi anıtsal mekanlarda da kendini gösterdiği, bu alandaki örnekler çerçevesinde değerlendirilmiştir. Modernizmle birlikte sürekli bir akış halinde sürekliliği sağlanan imgeler, belleklerdeki yığılma sonucu, normalleşmeye neden olmaktadır. Bu anlamda, ticari amaçlar doğrultusunda görünürlüğü artan anıtsal mekanlar ile enformasyon görselleri, önce hafıza inşasıyla kolektif belleği yaratmakta, daha sonrasında ise bu sistemi unutturarak kültürel amneziye yol açmaktadır. Alışma ve normalleşme süreçleri ise merhamet yorgunluğu riskini doğurmakta, bu anlamda hatırlatan ve unutturan iki karşıt etki sonucunu oluşturmaktadır. Kamuoyunda etkiler yaratan toplumsal olayları ve savaşları içeren fotoğraflar, şiddet pornografisi de yaratmaktadır. Kan, ölüm, şiddet içeren söz konusu bu fotoğraflar, yeni medyanın sansasyon odaklı enformasyon iletiminde, sanal bir gerçeklik algısı oluşturmakta, izleyiciyi röntgenci konumuna sokarak, duyarsızlığa ve acının normalleşmesine sebep olmaktadır. Tezde, izleyicilerde gerçekleşen acının normalleşmesi durumunun, olayları bire bir deneyimleyen muhabirlerde, nasıl bir etki bıraktığı üzerinde durulmuştur. Modernizmin daha fazla enformasyon odaklı yeni medya sistemi, muhabirlerin de daha çok travmatik olaya maruz kalmalarına ve merhamet yorgunluğu yaşama ihtimallerine neden olmaktadır. Bu anlamda tez, modernizm sonrası medyanın bir getirisi olan imge bombardımanının, etik sorumluluklar ve profesyonel yükümlülükler çerçevesinde enformasyonu ileten muhabirlerin merhamet yorgunluğu yaşama riskine dikkat çekmeye çalışmıştır. Buna bağlı olarak, yerli ve yabancı, yazılı/görsel medyada çalışan 11 savaş muhabiri ile (Coşkun Aral, Christopher Morris, Can Ertuna, Bünyamin Aygün, Felat Bozarslan, Greg Marinovich, Güray Ervin, Kenan Yeşilyurt, Murad Sezer, Paul Hansen, Onur Çoban) yüz yüze, telefon ve e-posta yoluyla, amaçlı örneklem yöntemlerinden ölçüt örnekleme kullanılarak, yarı yapılandırılmış kişisel görüşmeler yapılmıştır. Muhabirlerin yaşadığı merhamet yorgunluğu, yapılan mülakatlara verilen cevaplar özelinde değerlendirilmeye çalışılmış, tanı koyma amacı güdülmemiştir. |
|