Uluslararası ilişkilerde temel aktörlerin davranışlarını açıklamak için birçok teori geliştirilmiştir. Özellikle Soğuk Savaş sonrası dönemde bu aktörlerin davranışlarını açıklamada kültürel unsurlara giderek daha fazla önem verilmiştir. Bu doğrultuda güvenlik çalışmalarında önemli bir yere sahip olan stratejik kültür devletlerin dış politika tercihlerini ve karar alma süreçlerini şekillendiren kültürel unsurları, kimliği, norm ve mitlerin oluşumunu ve etkilerini ortaya çıkarmayı hedeflemektedir. Bu çalışma, İran'ın devrim sonrası dönemde sergilediği güvenlik ve dış politika yaklaşımını stratejik kültür bağlamında ele almakta ve İran'ın stratejik kültürünün dış politikaya yansımasını incelemektedir. Dünya siyasetinde gerek söylemleri gerek eylemleri ile sıkça tartışma konusu olan İran'ın davranışları Alastair I. Johnston'un kavramsallaştırdığı stratejik kültür çerçevesinde analiz edilmektedir. Buna göre çalışmada başlıca araştırma sorular şunlardır: a) İran İslam Cumhuriyeti'nin kurulduğu günden bu yana tutarlı bir stratejik kültürü var mıdır? Evet ise, bu stratejik kültürün temel özellikleri nelerdir? b) İran'ın stratejik kültürü dış politika kararlarını ve davranışlarını etkilemekte midir? c)Evet ise, İran'ın stratejik kültürünün dış politika davranışı üzerindeki etkisi hangi örnek olay veya eylemlere yansımaktadır? Alaistair Johnston'un kavramsallaştırmasında stratejik kültür devletleri başlıca üç kategoride değerlendirmektedir; uzlaşmacı, savunmacı ve saldırgan. Yukarıdaki sorular ve bulgular ışığında bu çalışma İran'ın temelde savunmacı bir devlet olduğunu ileri sürmektedir. İran'ın savunmacı bir anlayışı benimsemesinin temelinde etrafının sürekli düşmanlarla çevrili olduğu algısı vardır. İranlı karar alıcıların zihinsel arka planında yatan bu düşünce dış politika seçeneklerini daraltmış ve güvenlik eksenli bir tutum sergilenmesi sonucunu beraberinde getirmiştir. Bu stratejik düşüncenin doğal sonucu olarak İran'ın dış politikada alanı daralmış ve bu alanda en belirgin araç olarak caydırıcılık stratejisi yer almıştır. Stratejik kültürün operasyonel kısmını oluşturan bölümde ise İran'ın stratejik kültürünün davranış üzerindeki etkisi İran-Irak Savaşı üzerinde test edilmektedir.
Several theories have been developed to explain the behavior of key actors in international relations. Especially in the post-Cold War period, cultural elements are given more importance in explaining the behaviors of these actors. In this direction, the strategic culture, which has an important place in security studies, aims to reveal the cultural elements, identity, formation and effects of the norms and myths that shape the foreign policy preferences and decision-making processes of the states. This study examines Iran's security and foreign policy approach in the post-revolutionary era in the context of strategic culture and investigates the reflection of Iran's strategic culture on foreign policy. The behavior of Iran, which is a subject of frequent debates in world politics with its rhetoric and actions, is analyzed within the framework of strategic culture that Alastair I. Johnston conceptualizes. Accordingly, the main research questions in the study are: a) Does the Islamic Republic of Iran have a consistent strategic culture since its inception? If yes, what are the main characteristics of this strategic culture? b) Does Iran's strategic culture influence foreign policy decisions and behaviors of Iran? c) If yes, In which case events or actions does Iran's strategic culture influence its foreign policy behavior? In the conceptualization of Alaistair Johnston, strategic culture evaluates states in three main categories; accommodationist, defensive and offensive. In the light of the above questions and findings, this study suggests that Iran is essentially a defensive state. On the basis of Iran adopting a defensive understanding, there is a perception that its environment is constantly surrounded by enemies. This idea, which lies in the mental background of Iranian decision makers, narrowed its foreign policy options and the result of a security-oriented attitude has brought along. As a natural consequence of this strategic thinking, Iran's foreign policy has narrowed and a deterrence strategy has been the most prominent tool in this field. In the section that constitutes the operational part of the strategic culture, the influence of Iran's strategic culture on behavior is tested on the Iran-Iraq War.