Gambot diplomasi, 18-20. yüzyıllarda Düvel-i Muazzama'nın cebri bir diplomasi yöntemi olarak başvurduğu yollardan biridir. İngiltere bunun hem önderi hem de 19. yüzyılda en çok uygulayan devleti olmuştur. Dünyanın pek çok yerinde gambot diplomasisini uygulayan İngiltere'nin çoğu zaman bu diplomaside başarılı sonuçlar elde ettiği görülür. İngiltere gibi diğer Büyük Güçler de özellikle de 19. yüzyılın ikinci yarısından sonra gambot diplomasisini sık sık uygulamış ve başarılı sonuçlar almıştır. Aslında gambot diplomasisi, güçlü donanmaya sahip olan devletlerin kendi çıkarlarını korumak ve nüfuzunu arttırmak için kullandıkları bir yöntemdir. Böylece Büyük Güçler, çoğu zaman tek bir kurşun dahi atmadan ticari ayrıcalıklar kazanmayı başarmışlardır. 19. yüzyıl başında her daim hedefte olan Osmanlı Devleti de zaman zaman gambot diplomasisine maruz kalmıştır. Bu süreçte Osmanlı Devleti daha çok Büyük Güçler arasındaki anlaşmazlıklardan yararlanmaya çalışmıştır. Osmanlı toprakları üzerinde çıkar çatışmasına giren Büyük Güçler ise zaman zaman birbirilerine karşı gambot diplomasisi uygulamış, bu da devletlerin serbest hareket etmesini engellemiştir. II. Abdülhamid dönemine gelindiğinde ise gambot diplomasisinin daha çok Osmanlı Devleti'ne yöneldiği görülmektedir. Özellikle Ermeni ıslahat meselesi bu alanda öne çıkan önemli bir meseledir. Büyük Güçler, çeşitli dönemlerde Ermenilere yapılacak ıslahatları bahane ederek Osmanlı Devleti'ne karşı gambot diplomasisini uygulamaya koymuşlardır. Bunun dışında Balkanlarda yaşanan karışıklıklarda da Büyük Güçler, gambot diplomasisine başvurmuştur. Aslında bir Osmanlı iç meselesi olan olaylar Büyük Güçlerin müdahaleleri nedeniyle uluslararası sorunlar haline gelmiştir. Sürekli gambot diplomasisine maruz kalan II. Abdülhamid ise daha çok devletleri frenleme siyaseti izleyerek temkinli olmaya çalışmıştır. Böylelikle gambot diplomasisinin getireceği sıkıntıyı bertaraf etmek için mücadele etmiştir. Çalışmanın amacı, derinlikli çalışılmamış bir alan olan gambot diplomasisini anlamak ve ne kadar başarılı ya da başarısız olabildiğini görmektir. Konunun önemine binaen yazım sürecinde Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Osmanlı Arşivi, İngiliz Arşivi, ABD Arşiv belgeleri, resmi ve süreli yayınlar, yerli ve yabancı araştırma eserlerinden istifade edilmiştir. Elde edilen bilgiler neticesinde denilebilir ki; donanma gücüyle doğru orantılı olan gambot diplomasisi, büyük devletlerin çok fazla uğraşmadan nüfuzunu arttırmasını ve ticari ayrıcalıklar kazanmasını sağlamıştır. Nitekim gambot diplomasisi, uygulandığı her dönemde genel olarak başarılı sonuçlar getirmiştir.
Gunboat diplomacy is one of the methods used by the Great Powers as a coercive diplomacy method in the 18th, 19th and 20th centuries. England was both the leader and the state that implemented it the most in the 19th century. It is seen that England, which applies gunboat diplomacy in many parts of the world, often achieves successful results in this diplomacy. Like England, America frequently used gunboat diplomacy, especially after the second half of the 19th century, and achieved successful results. In fact, gunboat diplomacy is a method used by states with strong navies to protect their interests and increase their influence. Thus, the Great Powers often managed to gain commercial privileges without firing a single bullet. The Ottoman Empire, which was always a target at the beginning of the 19th century, was also subjected to gunboat diplomacy from time to time. In this process, the Ottoman Empire tried to benefit from the disagreements between the Great Powers. The Great Powers, who were in conflict of interest on Ottoman lands, occasionally practiced gunboat diplomacy against each other, which prevented the states from acting freely. When it comes to the reign of Abdulhamid II, it is seen that gunboat diplomacy was directed more towards the Ottoman Empire. Especially the Armenian reform issue is an important issue that stands out in this field. At various times, the Great Powers implemented gunboat diplomacy against the Ottoman Empire, using the reforms to be made to the Armenians as an excuse. Apart from this, the Great Powers also resorted to gunboat diplomacy during the turmoil in the Balkans. The events, which were actually an internal Ottoman issue, became an external problem due to the intervention of the Great Powers. Abdulhamid II, who was constantly exposed to gunboat diplomacy, tried to be cautious by following a policy of restraining the states. Thus Abdulhamid II struggled to eliminate the trouble that gunboat diplomacy would bring. The aim of the study is to understand gunboat diplomacy, an area that has not been studied in depth, and to see how successful or unsuccessful it can be. Due to the importance of the subject, the Presidency State Archives Ottoman Archives, British Archives, US Archive documents, official and periodical publications, and local and foreign research works were used during the writing process. As a result of the information obtained, it can be said that; Gunboat diplomacy, which is directly proportional to naval power, enabled major powers to increase their influence and gain commercial privileges without much effort. As a matter of fact, gunboat diplomacy generally yields successful results in every period.