Bu çalışmanın amacı, İran-Türkiye arasındaki ekonomik ilişkileri, AK Parti'nin iktidara gelmesiyle birlikte 2010-2020 döneminde liberal kurumsalcılık yaklaşımı çerçevesinde test etmektir. Çalışmanın temel araştırma sorusu, liberal kurumsalcı yaklaşımı çerçevesinde İran-Türkiye ekonomik ilişkilerinin istenilen düzeyin altında kalmasının nedenleri açıklamaktır. Liberal kurumsalcı yaklaşım, devlet aktörüne odaklanmasına rağmen, iki ülke arasındaki ekonomik işbirliğinin yüksek ve kurumsal bir çerçeveye ulaşması için devletlerin dış politika yaklaşımlarının yanı sıra ulus-ötesi işbirliği ve uluslararası rejimlerin etkisini de önemli faktörler olarak kabul eder. Bu yaklaşım, ulus-ötesi ilişkiler, karmaşık karşılıklı bağımlılık ve uluslararası rejimler bağlamında kurumsal ekonomik ilişkilerin geliştirilebileceğini öngörür. İran ve Türkiye'nin ekonomik ilişkilerine farklı perspektiften bakmamıza yardımcı olacak bu yaklaşımla iki ülkenin ekonomik ilişkilerine devlet içi, bölgesel ve uluslararası sistem bazlı faktörlerin hepsinin etkili olduğu gözlüğüyle bakılmaktadır. İki ülkenin ekonomik ilişkilerine devlet içi, bölgesel ve uluslararası sistem bazlı faktörlerin hepsinin önemli olmasına rağmen, ikili ekonomik işbirliklerinde en önemli faktör bölgesel düzeyde gelişen pozitif ve negatif gelişmelerin etkisi olacaktır. Tezin teorik bölümünde, İran-Türkiye ekonomik ilişkilerinin liberal kurumsalcı yaklaşımın temel unsurları ve analiz düzeyleri bağlamında nasıl bağlantı kurulabileceği anlatılmaktadır. Daha sonra, 2000'li yıllarda AK Parti'nin iktidara gelmesiyle birlikte gelişen ekonomik işbirliğinin temel faktörleri analiz edilmektedir. Bu dönemde, ikili ekonomik işbirliğinde ilk olarak devlet içi faktörün pozitif bir seyir izlemesi etkili olmuştur. Ancak, dönemin ilerleyen zamanlarında bölgesel ekonomik işbirliği faktörü diğer faktör düzeylerine göre daha ağırlık kazanmış ve ekonomik işbirliğine katkıda bulunmuştur. 2010'lu yıllarda, iki ülke arasındaki ekonomik ilişkileri etkileyen bölgesel bir faktör olan Suriye krizi ve ardından gerginleşen devlet içi ve uluslararası faktörler nedeniyle önceki dönemde kaydedilen olumlu ekonomik adımlar zarar görmüştür. Bununla birlikte, iki ülke arasındaki ekonomik ilişkileri etkileyen olumsuz faktörlere rağmen, iki taraf ekonomik işbirliği alanlarını siyasi-güvenlik alanlarından ayrı tutmaya devam etmiştir. Bu dönem, 2010'larda liberal kurumsalcılık çerçevesinde kısmen yerleşen işbirliği dönemi olarak incelenecektir. Nitekim bu yaklaşım çerçevesinde hareket ettiğimizde, iki ülkenin 2000'li yıllarda liberal kurumsalcı yaklaşıma daha uygun gelişmeler yaşadığı, ancak 2010'lu yıllarda liberal kurumsalcılığın kısmen işletilmediği sonucuna varılmıştır.
The purpose of this study is to test the economic relationship between Iran and Turkey within the framework of liberal institutionalism from 2010-2020, following the AK Party's rise to power. The main research question of the study is to explain the reasons why Iran-Turkey economic relations fall below the desired level within the framework of liberal institutionalism. While the liberal institutionalism approach focuses on the state actor, it also considers transnational cooperation and the influence of international regimes as important factors in achieving a high level of institutional economic cooperation between the two countries. This approach predicts that institutional economic relations can be developed within the context of transnational relations, complex interdependence, and international regimes. By using this approach, which will help us look at the economic relations between the two countries from different perspectives, we will consider the effective role of intra-state, regional, and international system-based factors on bilateral economic cooperation. While all of these factors are important in the economic relations between the two countries, the most important factor in bilateral economic cooperation will be the impact of positive and negative developments at the regional level. In the theoretical section of the thesis, we explain how the economic relations between Iran and Turkey can be connected within the context of the basic elements and analysis levels of liberal institutionalism. Next, we analyze the main factors contributing to the development of economic cooperation that emerged following the AK Party's rise to power in the 2000s. During this period, the positive trajectory of intra-state factors was the most effective factor in bilateral economic cooperation. However, the regional economic cooperation factor gained more weight compared to other levels of factors in the later stages of the period and contributed to economic cooperation. In the 2010s, the positive economic steps taken in the previous period were negatively affected by the regional factor of the Syrian crisis, as well as intra-state and international factors. However, despite the negative factors affecting economic relations between the two countries, both sides continued to keep their economic cooperation areas separate from political-security areas. This period will be examined as a period of partial settlement of cooperation within the framework of liberal institutionalism in the 2010s. In fact, within the framework of this approach, it has been concluded that the two countries experienced more suitable developments for a liberal institutionalism approach in the 2000s, but that liberal institutionalism was only partially operationalized in the 2010s.