Abstract:
Donna Haraway, dünyanın sonunun ümitsizlik içinde ilan edildiği yirmi birinci yüzyılda karşılaştığımız sorunlarla sanat, teknoloji ve bilimin eşsiz bir birleşimiyle başa çıkabileceğimizi iddia eder. Bunun için siborg, yoldaş türler ve sınırsız sayıda muhtelif
melez ilişkilenmeler gibi kavram ve kavrayışlarla bize yaratıcılık ve veriyi daha önce yapılmamış bir biçimde ilişkilendirmeyi önerir. Bu yazıda kendisini özellikle çevrecilik sorunları, bitki ve hayvan refahı, doğa ile farklı insan kültürlerinin etkileşimleri konusunda faaliyet gösteren beşerî, sosyal ve doğa bilimlerinde yetenekli bir akademisyen olarak betimleyen Haraway’in insan merkezli yaşamın getirdiği sorunlara karşı önerdiği dünyayla birlikte-düşünmek nosyonu incelenecektir. Bu amaçla öncelikle Haraway’in Chthulusen ve simpoiesis kavrayışları Harawayci anlamda dünya üzerinde birlikte-düşünebilmenin olası koşulları olarak ele alınacaktır. Ardından Haraway’in sanat, bilim ve teknoloji iş birlikleri olarak nitelediği Kroşe Mercan Kayalıkları (Crochet Coral Reef) Projesi ve Never Alone adlı video oyunu, iki farklı birlikte-düşünme pratiği olarak dünyada birlikte iyileşebilmek ve Haraway için bir söylemsel inşa olan doğanın, rejenerasyonu fikrini daha iyi anlamak için tartışmaya açılacaktır.