Muhammed İbn Tûmert, 12. yüzyılda Mağrib'in dini düşüncesine ve siyasetine etki etmiş bir şahsiyettir. Genç yaşında ilim öğrenmek için Mağrib'ten Endülüs topraklarına geçerek bir süre Kurtuba'da dersler almıştır. Burada aradığını bulamayınca doğu yolculuğuna çıkmış, İskenderiye, Mekke, Medine ve Bağdat gibi şehirlerde Müslüman bilginlerin derslerine katılarak hadis, fıkıh, mantık ve kelam ilimlerini öğrenmiştir. Zengin bilgi birikimi ile doğduğu topraklara döndüğünde Mâlikî fakihlerin müteşâbih konularda tevile yanaşmaması ve Murâbıt yönetiminin yanlış uygulamaları onu siyasi bir kimlik haline getirmiştir. Doğu'dan ayrılıp Merakeş topraklarına gelene kadar Kuzey Afrika'da uğradığı şehirlerde İslam'ın iman, amel ve ahlak esaslarına uymayan uygulamalara doğrudan müdahale etmesi, yöneticileri rahatsız etmiş olsa da halk tabanında ciddi bir taraftar kazanmıştır. Emir bi'l-ma'rûf nehiy ani'l-münker ilkesi ile faaliyetlerini yürüten İbn Tûmert, bu ilke doğrultusunda toplumda dini yaşamın bozulan kısımlarını ıslah etmeyi hedeflemiştir. Yaptığı derslerde toplumu ıslah etmeye yönelik konuları ve İslam'ın tevhid öğretisini ihtiva eden esasları amentü şeklinde öğretmiştir. Ancak onun zaman zaman gösterdiği Hâricîleri andıran tutumları, devlet yöneticileri için tehdit olarak algılanmasına sebep olmuştur. Devlet yöneticileri ile mücadelesini güçlendirmek ve daha sistemli muhalefet yapısı oluşturmak için kendi kabilesinin bulunduğu Tinmelel'e yerleşerek Muvahhid Hareketi'ni kurmuştur. Burada Mehdiliğini ilan ederek Murâbıtlar Devleti'ne karşı ilk ciddi kalkışmayı yapmıştır. Böylece dini ve siyasi bir şahsiyet olarak tarihteki yerini almıştır. Bu suretle tez, kelam-siyaset ilişkisinin çözümüne katkı sunmak için İbn Tûmert'in kelam ilminin sahasına giren düşüncelerini değerlendirmeyi hedeflemiştir.
Muhammad Ibn Tumart is a person who influenced the religious thought and politics of the Maghreb in the 12th century. He went to Andalusia from the Maghreb to learn science at a young age and took lessons in Cordoba for a while. When he could not find what he was looking for here, he went on a journey to the east and learned hadith, fiqh, logic and kalam by attending the classes of Muslim scholars in cities such as Alexandria, Mecca, Medina and Baghdad. When he returned to the lands of his birth with his rich knowledge, Mâlikî jurists' refusal to interpret the mutashabih issues and the wrong practices of the Murabid administration made him a political identity. Although the administrators were disturbed by the direct intervention of Islam in practices that did not comply with the principles of faith, practice and morality in the cities he visited in North Africa until he left the east and came to the lands of Merakeş, he gained a serious following among the people. Carrying out his activities with the principle of Emir bi'l-ma'rûf nehiy ani'l-munkar, Ibn Tûmert aimed to reform the corrupted parts of religious life in the society in line with this principle. In his lectures, he taught the subjects of reforming the society and the principles of Islam in the form of creed. However, his attitude resembling Kharijites from time to time caused him to be perceived as a threat to state administrators. In order to strengthen his struggle with the state administrators and to create a more systematic opposition structure, he settled in Tinmelel, where his tribe was, and established the Almohad Movement. Here he declared his Mahdi and made the first serious attempt against the Almoravid State. Thus, he took his place in history as a religious and political figure. In this way, our thesis aims to evaluate Ibn Tûmert's thoughts that fall into the field of theology in order to contribute to the solution of the relationship between theology and politics.