Bir toplumun uyum ve düzen içerisinde varlığını devam ettirebilmesi için bireylerinin kendilerine ve içerisinde bulunduğu toplumun diğer üyelerine ve de bununla birlikte toplumsal yapıyı idame ettiren kurumlara güvenebilmesi gerekir. İnsan hayatı boyunca sürekli etkileşim halinde olduğu yakın çevresinden, genel olarak insanlardan ve parçası olduğu kurumlardan kendisine zarar gelmeyeceğinin güvencesini arar ve bu güvencenin tesisi içerisinde olur. Bu amaçla bu çalışma özelleşmiş, kurumsal ve genelleşmiş güvenin toplumsal tezahürlerini anlamak, ölçümlenme düzeyleri belirlemek, sosyo-kültürel temellendirilmesi üzerine çıkarımlar üretmeyi hedeflemektedir. Evreni Türkiye olan bu çalışmada %95 güven aralığı ve 0,3 hata payı ile evreni temsiliyeti sağlayabilmek için İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflaması (İBBS) Düzey 1'deki 12 ilden 1084 kişi ile görüşülmüştür. Elde edilen veriler analiz edildiğinde Türkiye'de merkezden çevreye doğru bir güven azalması söz konusudur. Toplumsal güvenin boyutları; özelleşmiş güvenin yüksek, kurumsal güvenin orta ve genelleşmiş güvenin düşük düzey şeklinde bir görünüm arz etmektedir. En çok güvenilen özelleşmiş kişi ve gruplar; aile, yakın arkadaş ve uzun süre tanınan insanlardır. En çok güvenilen kurumlar; ordu, polis ve genel anlamda devlettir. En çok güvenilen genelleşmiş kişi ve gruplar ise; eğitim seviyesi yüksek olan insanlar, yaşlılar ve gençlerdir. Türkiye'de en güvenli liman ailedir. Tüm değişkenlerde aileye güven yüksek düzeyde temsil edilirken aynı zamanda aile, Türkiye'de güvenin de en güçlü kaynağıdır. Eğitim seviyesi üniversite ve üzeri olanların diğer eğitim seviyesindeki insanlara kıyasla, 18-32 yaş arasındaki gençlerin diğer kuşaklara nazaran ve evlilere kıyasla bekarların genel olarak kişi, grup ve kurumlara güvenme konusunda temkinli bir tutum sergiledikleri görülmektedir. Araştırma Türkiye'de güven araştırmalarında ilk kez genel bir çerçeve sunması, toplumsal güven ve güvensizlik boyutlarını ortaya koyması bakımından literatüre katkı sunabileceği düşünülmektedir.
In order for a society to continue its existence in harmony and order, its individuals must be able to trust themselves and other members of the society in which they live, as well as the institutions that maintain the social structure. A person seeks the assurance that one will not be harmed by their close environment, people in general and the institutions one is a part of, and is in the establishment of this assurance. For this purpose, this study aims to understand the social manifestations of specialized, institutional and generalized trust, to determine its measurement levels, and to produce inferences on its socio-cultural foundation. In this study, the universe of which is Türkiye, 1084 people from 12 provinces in the Statistical Regional Units Classification (NUTS) Level 1 were interviewed in order to represent the universe with a 95% confidence interval and 0.3 margin of error. When the data obtained are analyzed, there is a decrease in trust from the center to the periphery in Türkiye. Dimensions of social trust presents an appearance as high level of specialized trust, medium level of institutional trust and low level of generalized trust. Most trusted private individuals and groups are family, close friends and long-known people. The most trusted institutions are army, police and the state in general. The most trusted generalized people and groups are people with higher levels of education, the elderly and the young. The safest shelter in Türkiye is the family. While trust in the family is represented at a high level in all variables, family is also the strongest source of trust in Türkiye. Compared to people with university or higher education level, young people between the ages of 18-32 compared to other generations and compared to married people, it is seen that single people generally have a cautious attitude towards trusting people, groups and institutions. It is thought that the research can contribute to the literature in terms of presenting a general framework for the first time in trust studies in Türkiye and revealing the dimensions of social trust and insecurity.