Yönetmenliğini Hal Ashby’nin yaptığı ve Jerzy Kosiński’nin aynı adlı romanından
uyarlanan Being There (1979), modern toplumun yaşam tarzını şekillendiren televizyon
kültürünün sarsıcı bir eleştirisidir. Bu çalışmada Being There, amaçlı örneklem
olarak seçilmiş ve doküman analizi yöntemiyle incelenmiştir. Çalışmanın
amacı, televizyonun yarattığı yeni insan tipinin psikolojisini Noam Chomsky’nin
entelektüellerin toplumun doktriner doğrularını onaylamakla görevli olduğu yönündeki
kuramsal bakış açısı çerçevesinde analiz etmektir. Chomsky, halkın sağlıklı
tepkisinin entelektüel karşıtlığı olması gerektiği görüşündedir. Chomsky’nin
bu argümanı, muhakeme etmeyi engelleyen ve nesnellikten uzaklaştıran doğrulama
önyargısıyla da uyumludur. Medya denetimi stratejilerinin yarattığı önyargı,
cehaletin gerekçelerinden birine dönüşür. Filmin başkarakteri Chance
(Peter Sellers), medya aracılığıyla yürütülen propaganda modelinin bir ürünüdür.
Tüm hayatını bir malikânenin duvarları arasında bahçıvanlık yaparak ve televizyon
izleyerek geçirmiştir. Chance karakteri, televizyonun bireyin hayat algısı
üzerinde yarattığı tahribatın uç bir örneğidir. Aslında şaşkın, apatik (kayıtsız)
ve cahil biri olan Chance, kendi bahçesinden dış dünyaya adım attığında bilinci
medya marifetiyle sakatlanmış kitleler tarafından bir entelektüel olarak görülür.
Toplumun yüksek mevkilerindeki eğitimli kişilerin bile Chance’in söylediği sıradan
sözlerde bir derinlik araması, doğrulama önyargısının kurbanı olan kitlelerin
bakış açısını yansıtır. Çıkmaza girmiş ülke siyaseti için bir şans olarak değerlendirilen
Chance, kendi hayatının kontrolünü yitirmiş; yalnızca izlemekle yetinen
yeni insan tipinin bir örneğidir.
Being There (1979), directed by Hal Ashby and adapted from Jerzy Kosiński’s
novel of the same name, is a shocking critique of television culture that has
shaped the lifestyle of modern society. In this study, Being There was chosen as
a purposeful sampling and examined by document analysis method. The aim of
the study is to analyze the psychology of the new type of person created by
television within the framework of Noam Chomsky’s theoretical perspective
that intellectuals are responsible for confirming the doctrinal truths of society.
This argument of Chomsky is also compatible with the confirmation bias, which
hinders reasoning and detracts from objectivity. The protagonist of the movie,
Chance (Peter Sellers), is a product of the propaganda model carried out
through the media. He has spent his entire life in gardening and watching television
within the walls of a mansion. The character of Chance is an extreme
example of the destruction that television creates on the individual’s perception
of life. Considered as a chance against the country’s politics in a dead end,
Chance is an example of the new type of person who has lost control of his own
life and being content to just watch it.