DKAB dersleri öğrencilerin evreni, hayatı ve kendi varlıklarını anlamlandırabilmeleri noktasında onlara doğru bir kader algısı kazandırmayı hedeflemektedir. Lise düzeyi öğretim programları ve ders kitaplarında kader inancı öğretimini inceleyerek, sınavla öğrenci kabul eden liselerde görev yapan DKAB öğretmenlerin günümüz DKAB derslerinde kaza ve kader inancı öğretimine dair görüşlerini farklı boyutlarıyla ortaya koymayı amaçlayan bu çalışmada, nitel bir araştırma deseni olarak durum çalışması esas alınmıştır. Veri toplama yöntemlerinden doküman incelemesi ve görüşme teknikleri kullanılmıştır. Günümüze kadar lise düzeyinde uygulanan DKAB öğretim programları ve okutulan ders kitapları kader konusu bağlamında incelenmiştir. Yıllar içerisinde öğretim programları ve ders kitaplarının kader konusundaki geleneksel anlayıştan aklı ön plan alan bir anlayışa doğru değişim geçirdiği görülmüştür. Çalışma kapsamında, amaçlı örnekleme yöntemlerinden ölçüt örnekleme, maksimum çeşitlilik ve kolay ulaşılabilirlik örneklemesine uygun olarak oluşturulan, DKAB öğretmenlerinden oluşan 30 kişilik çalışma grubuna yarı yapılandırılmış görüşme formu uygulanmıştır. Görüşmeler neticesinde elde edilen verilerin çözümlemesinde betimsel analiz kullanılmıştır. Araştırmanın sonuçlarında ulaşılan bulgular, DKAB öğretmenlerinin, günümüz ortaöğretim DKAB derslerinin öğrencilerin kader algıları üzerinde çok da etkili olmadığını düşündüklerini ortaya koymuştur. Öğrencilerin kader algıları üzerinde aile, akran grupları, siyasal ve kültürel ortam, okul gibi çevresel faktörler ile medyanın etkili olduğu, öğrencilerin kader konusunu anlamakta zorlanmalarına rağmen konuya merak ve ilgi duydukları da görülmüştür. Bu bağlamda, katılımcıların 2018 yılındaki güncellemede kader konulu ünitenin müfredattan çıkarılması ve ders kitaplarının öğrencilerin kader konulu sorgulamaları karşısında oldukça yetersiz kalışına dair ciddi memnuniyetsizlik yaşadıkları dikkat çekmektedir. Ayrıca DKAB öğretmenlerinin kader öğretiminde kendilerini yeterli görme eğilimlerinin düşük olduğu, özellikle kader tanımının yol açtığı sorgulamalar, kötülük problemi ve Allah'ın sıfatları gibi hususlarda öğrencilerin sorularına cevap vermekte bazı zorluklar yaşadıkları da ortaya çıkmıştır.
Religious Culture and Moral Knowledge courses aim to gain students a true perception of fate that they can make sense of the universe, life and their own existence. In this study, the teaching of fate belief in secondary schools' religious culture and moral knowledge courses curricula and textbooks and the thoughts of teachers, who teach at schools admitting students through exam, on this subject are examined. The study was structured according to the case study, which is a qualitative research design, and document analysis and interview techniques were used to collect the data. When the curricula and textbooks of Religious Culture and Moral Knowledge courses which are applied until today are examined, it has been determined that there has been a change from traditional to a more rational religious understanding in the teaching of fate belief. 30 religious culture and moral knowledge teachers participated in the study, the data were collected through a semi-structured interview form and descriptive analysis was carried out. The study group was formed according to criterion sampling, maximum variety and easy accessibility that are methods of purposive sampling. The results of the study show up the teachers think that the Religious Culture and Moral Knowledge courses is not very effective on the students' fate perceptions today. Also, it is seen that the media and the environmental factors such as the family, the peer groups, the school, the political and cultural environments are the most effective factors on students' fate perceptions and although they have some difficulties in understanding the fate, they show a high level of interest and curiosity about this subject. In this context, it is remarkable that the teachers are dissatisfied about removing the unit about fate belief from the curriculum after the 2018 update and the inadequacy of the textbooks and in the face of students' inquiries about fate. Also it is understood from the findings that some teachers have a low tendency to see themselves as competent in teaching of faith belief, and they have some difficulties in answering students' questions, especially on issues such as the confusions causing from the definition of fate, problem of evil and attributes of God.