Avrupa'da aşırı sağ partiler Avrupa'da meydana gelen ekonomik kriz ve 2015 yılında gerçekleşen mülteci krizinin ardından yükselişe geçmiştir. Avrupa'daki aşırı sağ partiler göçmen karşıtlığı, İslamofobi, yabancı düşmanlığı, Avro-şüphecilik, ulus-devletin egemenliğinin savunulması ve geleneksel değerlere vurgu yapan siyasi bir söylemi bulunmaktadır. Bazı aşırı sağ partilerde bu söylemlerin dışında, Rus yanlısı bir eğilim bulunmaktadır. Avrupa'daki birtakım aşırı sağ partiler sahip oldukları Rus yanlısı söylemlerinin yanı sıra, Kırım'da gerçekleşen tek taraflı referandumda seçim gözlemcisi olarak görev almış ve Rusya'nın Kırım'ı ilhakını meşru kabul etmiştir. Ayrıca, Avrupa'daki aşırı sağ partiler Ukrayna krizi ile ilgili yapılan Avrupa Parlamentosu oylamasında Rusya lehine oy kullanmışlardır. Bir diğer kavram olan Avrasyacılık, Bolşevik Devrimi sonrasında ortaya çıkan bir fikir hareketi olarak Rusya'yı siyasi, ekonomik ve kültürel açıdan Batı'dan farklı bir medeniyet olarak tanımlamaktadır. Soğuk Savaş sonrası dönemde, Rusya'nın uluslararası sistemdeki konumunu yeniden yorumlaması bakımından, Aleksandr Dugin'in fikirleri Yeni Avrasyacılık olarak ifade edilmektedir. Avrupa aşırı sağı ve Avrasyacılık birbirinden farklı iki alan olarak görünüyor olmasına rağmen, aralarında fikirsel eşleşmeler bulunmaktadır. Bununla birlikte, Vladimir Putin'in 2000 yılından itibaren iç ve dış politikadaki uygulamaları Avrasyacı bir yaklaşım izlediğine dair tartışmalara neden olmuştur. Bu duruma ek olarak, Rusya'nın Avrupa aşırı sağ partilerine sağladığı siyasi ve mali destekten dolayı, Avrupa'daki aşırı sağ partilerin Avrupa Birliği içerisinde, Rusya'nın "Truva Atları" olarak görülmektedir. Bu çalışmada Avrupa'da aşırı sağ partilerin yükselişinde Rusya'nın etkisi incelenecek ve bu etkinin gelişmesinde Avrasyacılık ile ilişkisi ortaya çıkarılacaktır. Bu amaçla çalışmanın ilk bölümünde Avrupa aşırı sağ partileri ele alınacaktır. İkinci bölümde Avrayacılık kavramı incelenip faşizm ve Avrupa aşırı sağı ile olan ideolojik benzerlikleri incelenecektir. Üçüncü bölümde Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin'in söylem ve pratiği, Avrasyacılık fikri ile mukaayese edilecektir. Son bölümde, Rusya ve Avrupa aşırı sağı arasındaki ilişkilerde yer alan fikirsel uyumluluk, Rusya'nın kullandığı araçlar, Avvrupa aşırı sağ partilerin Ukrayna krizindeki pozisyonu ve Avrupa'daki aşırı sağ partilerin Rusya ile kurmuş olduğu siyasi ağlar incelenecektir.
Far-right parties in Europe have been on the rise after the economic crisis in Europe and the refugee crisis in 2015. Far-right parties in Europe have a political discourse that emphasizes anti-immigration, Islamophobia, xenophobia, Euro-scepticism, defending the sovereignty of the nation-state and traditional values. Apart from these discourses, some far-right parties have a pro-Russian tendency. In addition to their pro-Russian rhetoric, some far-right parties in Europe served as election observers in the self-proclaimed referendum in Crimea and accepted Russia's annexation of Crimea as legitimate. In addition, far-right parties in Europe voted in favor of Russia in the European Parliament vote on the Ukraine Crisis. Another concept, Eurasianism, as an intellectual movement that emerged after the Bolshevik revolution, defines Russia as a different civilization from the West in terms of politics, economy and culture. In the post-Cold War period, Aleksandr Dugin's ideas were expressed as Neo-Eurasianism in terms of reinterpreting Russia's position in the international system. Although the European far right and Eurasianism are seen as two different fields, there are intellectual matches between them. In the meantime, there is a debate that Vladimir Putin has followed a Eurasianist approach in domestic and foreign policy since 2000. In addition that, due to the political and financial support provided by Russia to the European far-right parties, far-right parties in Europe are seen as the "Trojan Horses" of Russia in the European Union. In this study, the effect of Russia on the rise of far-right parties in Europe will be examined and its relationship with Eurasianism in the development of this effect will be revealed. For this purpose, the European far right parties will be discussed in the first part of the study. In the second section, the concept of Eurasianism will be examined and its ideological similarities with Fascism and the European far right will be examined. In the third section, the discourse and practice of Russian President Vladimir Putin will be compared with the idea of Eurasianism. In the last section, the intellectual compatibility in the relations between Russia and the European far right, the tools used by Russia, the position of the European far right parties in the Ukraine Crisis and the political networks established by the far right parties in Europe with Russia will be examined.