Tamamen insani duygularla ortaya çıkan Kızılay Derneği, Henry Durant'ın önerisiyle kuruldu. Cenevre Sözleşmesini imzalayan Avrupa devletleri hızla kendi ülkelerinde örgütlenmeye başladılar. Osmanlı Devleti Dr. Abdullah Bey'in gayretleriyle bu sözleşmeyi imzalayarak teşkilata katıldı. Zaman zaman bazı aksiliklere uğrayan bu dernek, ancak meşrutiyetin ilanı ile kuruluşunu tamamlamıştır. Böylece bu cemiyetin varlığı, Trablusgarp Savaşı, Balkan Savaşları, Birinci Dünya Savaşı ve Milli Mücadele sırasında Osmanlı Devleti'ne güç vermiştir. Bu savaşlar sırasında şube sayısını artıran cemiyetin en önemli kollarından biri de Kayseri şubesidir. Kayseri Hilâl-i Ahmer Cemiyeti, 1915 yılının Nisan-Mayıs aylarında kurulmuş ve I. Dünya Savaşı'nın yükünü hafifletmek için hızla hizmete başlamıştır. İlk iş olarak şehrin ileri gelenlerinden yardımlar toplayan ve Hilâl-i Ahmer Merkezinden istediği eşyaların satışını yapan şube zamanla daha farklı bir misyon üstlenmek zorunda kalmıştır. I. Dünya Savaşı'nın sıhhî yükünü hafifletmek amacıyla açılan Kayseri Asker Hastanesi, Talas Şifa Yurdu ve Zincidere Nekahethanesi/Şifa Yurdu, Kayseri şubesinin gözetiminde çalışmalarını devam ettirmiştir. Bu hastanelerin dışında Kayseri şubesine verilen önemli görevlerden biri de harp esirlerini gözetim altında tutmaktı. Bu amaçla açılan esir garnizonlarında Fransız ve Yunan savaş esirleri gözetim altında tutuldu. Bu garnizonlar, Avrupa devletleri tarafından sık sık teftiş edilmiş ve gördükleri manzaralardan memnun ayrılan heyetler tarafından takdirle karşılanmıştır. Çalışmamızın temel kaynağını ise Kızılay Arşivi oluşturmaktadır. Kızılay Arşivi'nin yanı sıra Hilâl-i Ahmer Mecmuaları, Hilâl-i Ahmer Cemiyeti'nin raporları, Başkanlık Osmanlı Arşivi ve ikinci el kaynaklardan yararlanılmıştır
The Red Crescent Society, which emerged with purely human feelings, was established with the suggestion of Henry Durant. The European states that signed the Geneva Convention quickly began to organize in their own countries. Ottoman State joined the organization by signing this contract with the efforts of Dr. Abdullah Bey. This association, which suffered from some setbacks from time to time, completed its establishment only with the declaration of constitutionalism. Thus, the existence of this society gave strength to the Ottoman Empire during the Tripoli War, the Balkan Wars, the World War I. and the National Struggle. One of the most important branches of the society, which increased the number of branches during these wars, was the Kayseri branch. April-May 1915, Kayseri Red Crescent Society was founded and established in the first. It was quickly put into service to ease the burden of World War I. As a first job, the branch that collects assistance from the elders of the city and sells the items it wants from the The Ottoman Red Crescent Center has had to undertake a different mission over time. Kayseri Military Hospital, Talas Healing House and Zincidere Convalescence /Healing House, which were opened to alleviate the sanitary burden of World War I, continued their work under the supervision of Kayseri branch. Apart from these hospitals, one of the important duties assigned to the Kayseri branch was to keep the prisoners of war under surveillance. French and Greek prisoners of war were kept under surveillance in prisoner garrisons opened for this purpose. These garrisons were frequently inspected by the European states and appreciated by the delegations who left satisfied with the sights they saw. The main source of our work is the Red Crescent Archive. In addition to the Red Crescent Archive, The Ottoman Red Crescent Society Magazines, the reports of the Ottoman Red Crescent Society, the Presidential Ottoman Archive and second-hand sources were used.