Osmanlı İmparatorluğu 17. yüzyılın sonlarından itibaren Batılılaşma sürecine girmiştir. Söz konusu Batılılaşma hareketleri Osmanlı'yı hemen her konuda olduğu gibi özellikle mimari alanda da etkilemiştir. 18 yüzyılda Osmanlı'da, Batı temelli Neoklasik üslup dini ve sivil mimaride yaygınlaşmaya başlamıştır. 19. yüzyılda, Hassa Mimarlar Ocağı'nın etkisini kaybetmesi, levanten grup ile yabancı mimarların giderek yapı işlerinde söz sahibi olduğu ve nitelikli yerli mimarların yeteri kadar yetişmediği görülmektedir. Bu etkenlerden dolayı 19. yüzyıl sonlarına doğru Osmanlı mimarisi Avrupa etkili mimari üslupların etkisinde kalmıştır. Aynı dönemde Avrupa'da artış gösteren Milliyetçilik akımının etkisi mimari alanda Neoklasik, Neogotik, Neorönesans gibi üslupların ortaya çıkmasına neden olmuştur. Aynı durum Osmanlı'da da yaşanmış, Batı etkili klasisizm anlayışında mimari yapılar yapılmıştır. 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren Jön Türkler ve daha sonrasında İttihat ve Terakki Cemiyeti gibi grupların çalışmaları ile Milliyetçilik ideolojisi ağır basmaya başlamıştır. Bu dönemde yetişen mimarların da bu ideolojiye uygun şekilde ilerlemeleri Birinci Ulusal Mimarlık Dönemi'nin (1908-1930) ortaya çıkmasına neden olmuştur. Mimar Kemaleddin ve Mimar Vedat Tek önderliğinde başlamış olan bu mimari süreç, Osmanlı mimarisinde yer alan Avrupa temelli mimari üsluplara karşı çıkarak, Osmanlı ve Selçuklu dönemi mimarisinin klasik unsurlarını yeni dönem mimari yapılarda ele almayı amaç edinmişlerdir. Birinci Ulusal Mimarlık Dönemi, Osmanlı İmparatorluğu'nun son yıllarını ve Cumhuriyet Dönemi'nin ilk yıllarında etkisini göstermiştir. İstanbul ve Ankara başta olmak üzere birçok şehirde bu üslup kapsamında önemli yapılar üretilmiştir. Dönemin mimari üslubu özellikle kamu ve resmi yapılarda kendine yer bulmuş, dini mimaride ise örnekler az sayıda da olsa yapılmıştır. Benzer şekilde Trakya Bölgesi'nde de önemli kamu yapılarının inşa edilmiş olduğunu görmekteyiz. Bu bağlamda Trakya Bölgesi'nde yer alan dönemin mimari üslup özelliklerini yansıtan yapıların ortaya çıkarılması amaçlanmıştır.
The Ottoman Empire entered the process of westernization from the end of the 17th century. These Westernization movements affected the Ottoman Empire, especially in the architectural field, as in almost every other subject. In the 18th century, the Western-based Neoclassical style began to spread in religious and civil architecture in the Ottoman Empire. In the 19th century, it is seen that Hassa Architects Association lost its influence, the architects were not trained enough. Due to these factors, Ottoman architecture was influenced by European architectural styles towards the end of the 19th century. In the same period, the effect of the Nationalism movement, which increased in Europe, caused arising of styles such as Neoclassical, Neogothic, Neorenaissance, in the architectural field. The same situation was experienced in the Ottoman Empire, and architectural structures were built in the understanding of Western-influenced classicism. Starting from the second half of the 19th century, the ideology of Nationalism began to predominate, with the work of groups such as the Young Turks and later the Committee of Union Progress. The progress of the architects who grew up in this period in accordance with this ideology led to emergence of the First National Architecture Period (1908-1930). This Architectural process, which started under the leadership of Architect Kemaleddin and Architect Vedat Tek, opposed the European based architectural styles in the Ottoman architecture and aimed to deal with the classical elements of the Ottoman and Seljuk period architecture in the new period architectural structures. The First National Architecture Period showed its effect in the last years of the Ottoman Empire and First years of the Republic Period. Important buildings were built in this style in many cities, especially in Istanbul and Ankara. The architectural style of the period found its place especially in public and official buildings, and limited examples were made in religious architecture. Similarly, it is seen taht important public buildings that embody the architectural style of the period were built in the Thrace Region. In this context, its aimed to reveal the structures that reflect the architectural style features of the period in the Thrace Region.