Şiddet simgesel şekliyle toplumsal eşitsizlik ve hiyerarşilerin yeniden üretilmesi ve devam ettirilmesinde fiziksel olandan daha etkilidir. Kitle iletişim araçları, özellikle televizyon hemen hemen her haneye girebilme ve çok büyük miktarda ve çeşitlilikte kültür ürünü üretme kapasite ile toplumsal düzeni inşa etme gücüne sahiptir ve böylelikle etkili bir toplumsallaşma aracı olarak işlev görmektedir. Televizyon izleme, internet teknolojisinin hızlı gelişimine rağmen halen Türk toplumunda önde gelen boş zaman etkinlikleri içerisinde yer almaktadır. Televizyonun en çok izlendiği saatlerin büyük bir kısmında diziler yer almaktadır ve bir çok izleyici için günün önemli bir ritüeli haline gelmektedir. Toplumsal cinsiyet eşitsizliği günümüzde Türk toplumunda, özellikle etkili toplumsallaşma aracılarından olan televizyonda önemli bir sorun olarak yer almaktadır. Yirminci yüzyılın en sofistike ve üretken bilim insanlarından biri olan Pierre Bourdieu alan, habitus, sermaye, simgesel şiddet kavramlarını geliştirerek düşünümsel bir sosyolojik bakış açısı ile toplumsal düzen ve yapının nasıl inşa edildiği ve yeniden üretildiğini derinlemesine anlamak için çaba göstermiştir. Bu araştırma, "Yeni Gelin" televizyon dizisini toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin yeniden üretilmesi ve "simgesel şiddet" bağlamında ele almaktadır. Bu araştırmada medya çalışmalarında yaygın olan ve sıklıkla kullanılan nitel içerik analizi yöntemi uygulanmıştır. Bourdieu'nun simgesel şiddet teorisinin doğası gereği örtülü içeriği çözümlemektedir. "Yeni Gelin" dizisi içerik analizinin birimini oluşturmaktadır. Kodlama çerçevesinde "simgesel şiddet" içerik analizinin ana kategorisini, "toplumsal alan ve işgücünün cinsiyetçi bölünümü", "kamusal alanın dışında yer alma", "tahakküm edene ve kaderine duyulan sevgi", "bedensel duygular", "simgesel bağlılık", "eski rejim" ve "eril bakış açısı" içerik analizinin alt kategorilerini oluşturmaktadır. Araştırma "Yeni Gelin" televizyon dizisinin geniş ölçüde ve yoğun bir şekilde simgesel şiddet yoluyla toplumsal cinsiyet eşitsizliğini yeniden ürettiğini ortaya koymaktadır.
SUMMARY