Kesb-Tevekkül ilişkisi tasavvufun yaygınlaşmaya başladığı zühd döneminden itibaren tartışılan bir meseledir. Zühd hayatının neticesi olarak tevekkül ehli olan zâhid/sûfîlerin sosyal hayata/dünya hayatına karşı nasıl tavır alacakları bu meselenin temel çıkış sebebi olarak gösterilebilir. Nitekim zühd döneminden itibaren rızık peşinde koşma ile tevekkül arasındaki ilişki kimi sûfîler tarafından mümkün görülürken kimileri de kesbi reddetmiş veya terk etmiştir. Sûfîler bu hususu genelde avam-havâs ayrımıyla ele almışlardır. Avam için kesb mubah ve gerekli görülürken havâs için ise ulaştıkları mârifetin neticesinde terkedilmesi gereken değersiz bir şey olarak görülmüştür. Zühd döneminden itibaren sûfîler bu ilişki hakkındaki düşüncelerini kendi hallerine ve makamlarına göre belirtmişlerdir. Muhâsibî'nin (ö. 243/857) Kitâbü'l-Mekâsib adlı eserinden itibaren de sûfîlerin eserlerinde bu konu özel başlıklar altında ele alınmaya başlanmıştır. Nitekim Muhâsibî'nin yanında Hakîm et-Tirmizî (ö. 320/932), Serrâc (ö. 378/988), Kuşeyrî (ö. 465/1072) gibi eser sahibi birçok sûfînin yanında müellif olmayan sûfîler de konu hakkındaki görüşlerini zikretmişlerdir. Kesb-tevekkül ilişkisi tartışmaları Gazâlî'ye (ö. 505/1111) kadar devam etmiştir. Sûfîlerin buradaki gayeleri bu ilişkiyi sahih bir zemine oturmaya çalışmaktır. Gazâlî de özellikle İḥyâ'ü 'ulûmi'd-dîn ve onun bir özeti niteliğinde olan Kimyâ-yı Sa'adet adlı eserlerinde bu konuyu ayrı olarak ele almıştır. Gazâlî, eserlerinde kendinden önceki sûfîlerin görüşlerinden de faydalanmıştır. Konuları ayrıntılarıyla inceleyen Gazâlî yer yer de kendine özgü görüşler/çözümler ortaya koymuştur. Bu çalışma, Gazâlî'nin zikredilen eserlerini temel alarak kesb-tevekkül meselesi hakkındaki görüşlerinin tespitini hedeflemektedir. Bu bağlamda çalışmanın ilk bölümünde Gazâlî'nin düşüncesini anlamaya yardımcı olacağı kanaatiyle hayatı genel hatlarıyla incelenmiştir. İkinci bölümünde ilk olarak kavramların anlamları incelenmiştir. Ardından da Gazâlî'ye kadar sûfîlerin kesb-tevekkül ilişkisine dair düşünceleri ve bu tartışmaya dair çözümleri incelenmiştir. Üçüncü bölümde Gazâlî'nin zikredilen iki eseri temel alınarak kesb hakkındaki düşünceleri tespit edilmeye çalışılmıştır. Yine aynı kaynaklar doğrultusunda dördüncü bölümde de Gazâlî'nin tevekkül hakkındaki düşünceleri tespit edilmeye çalışılmıştır. Sonuç bölümünde ise Gazâlî'nin kesb-tevekkül ilişkisine dair düşünceleri hakkında genel bir değerlendirme yapılmıştır.
SUMMARY