ÖZET Bu çalışmanın amacı Sadık Rıfat Paşa'nın toplum ve devlet görüşünü tesbit etmektir. Sadık Rıfat (1807-1857)19. yüzyılın ilk yansında, yani II.Mahmud ve Abdülmecid'in dönemlerinde yaşamış, Sadaret müsteşarlığı,diplomatlık, Hariciye ve Maliye nazırlığı, Meclis-i Vâlâ Başkanlığı görevlerinde bulunmuştur. Tanzimat Fermanı'nın ilanından önce yazdığı risale ve raporları Tanzimat hareketine fikir planında zemin hazırlamıştır. Toplum ve devlet meselelerine kadim İslâmi-Osmanlı adalet anlayışı zaviyesinden yaklaşır. Hali hazır problemlerin hallinde, reform konusunda, ileriye dönük projelerinde ise yenileşmeden yanadır. Beşeri münasebetlerde, halk-devlet ilişkilerine itidali esas alır. Hukuk devletini ve insan haklarını savunur: İnsan haklarının temin edilmesiyle medeniyet gelişebilir. Devlet halk için vardır. Yöneticiler Allah'ın lütfuyla halka ve ülkeye hizmet etme imkânına kavuşurlar. Avrupa devletleri İslam düşüncesinin mukaddes saydığı mal, can, namus ve itibara, kısaca insan haklarına önem vererek medeniyetlerim geliştirmişlerdir. Devlet, çağın gereklerine göre usûl değişikliği yapmalıdır. Zira değişim kaçınılmaz olgudur. Ancak, değişim sosyal bünyeye uygun olmalıdır. Çünkü, her toplum konumu, tarihi, mizacı ve kültürü bakımından birbirine benzemez. Ayrıca artık fetih devri geçmiştir. Fütuhat ekonomisi yerine verim ve üretim esas alınmalı ziraat, tarım, sanayi ve ticaret geliştirilmelidir. Paranın değeri korunmalı, girişimcilerin işlerini kolaylaştırmak için banka kurulmalı, ihracata önem verilmelidir. Sadık Rifat, bu görüşleriyle bir taraftan İslâmi adalet anlayışı ile toplum meselelerine çözüm ararken diğer taraftan iktisadi hayatta batı tarzı müesseselerin kurulmasını ve iktisadi hayatın rasyonelleşmesini ister. Bu yaklaşımlarıyla kadim İslâmi-Osmanlı adalet düşüncesi ve Batı medeniyetinin maddi unsurları arasında bir terkibe varmaya çalışır. Rıfat Paşa'nın bu yaklaşımı Türk düşünce tarihi ve Türk sosyolojisinin kimliği ve kaynaklan bakımından dikkat çekicidir. Ayrıca, devletin yeniden güçlenebilmesi için çağın şartlarına göre yenileşmeyi zarurî görür. Ancak reform yaparken, devlete dinamizm kazandırmak istenirken devete ve sosyal bünyeye zarar verilmemesi için ihtiyatlı davranılmasını ister. Rıfat Paşa hem yenileşmeyi benimseyen hem de pragmatist muhafazakar bir kişiliğe sahip bir devlet adamıdır. vı
The aim of this study is to find and understand the views of Sadık Rıfat Pasha on society and state.Sadık Rıfat (1807-1 857)lived during the reigns of Mahmud II and Abdulmejid in the first half of the 19th century, and he was commissioned an undersecretary, a diplomat, a foreign minister, a financial minister and the president of Meclis-i Vala. Before the decleration of Tanzimat Ferman, he wrote many treatises and reports to prepare favourable conditions for Tanzimat (reformative) Action at its first step. He approaches the problems of the society and the state with traditional Islamic-Ottoman Justice Understanding, while he prefers modernising to solve existing present problems about reform and projects for future. He advises moderation for human relations and people-state relations. He supports state of law and human rights. He believes that civilasition can advance only if human rights are secured. He thinks that the existence of state is just for the public. He believes that rulers come into power with the help of Allah to serve the country and the people.He argues that European Civilasition came up to that high level just because they gave importance to the security of property, life, honor, which are considered as holy merits by İslam; that is they gave impotance to the human rights. He argues that state should make changes according to the needs of the age because changing is an unavoidable event. However changes should be fit to the social structure, for societies differ from each other in terms of their location, history, charecteristics,and culture. He emphsasies that the Age of Conquest (Fetih Devri) is over and profit and production should be essential instead of conquest economy, and agriculture, farming, industry and trade should be developed. The value of the money should be preserved, banks should be established to facilitate the enterprisers' affairs and exporting should be given importance. In the light of his opinions we can say that Sadık Rıfat suggests that problems of the society should be solved through Islamic justice understanding and as for the economic problems, West-type establishments should be founded and economic life should be rationilized. He, according to these approaches of his, tries to compose traditional Islamic-Ottoman justice understanding with materialistic characteristics of the West civilization. The approach of his is quite remarkable in terms of Turkish thought and the identity and sources of Turkish sociology. Besides he thinks that being modernized, according to the need of the age, is an obligation to restrenghten the state. However, he suggested acting prudently while making reforms and trying to give the state dynamism so that no harm will be given to the state and social structure. That is he is both a pragmatic conservative statesman and he supports being modernized. vi i