ÖZET Nurettin Topçu, felsefi bir yöntemle varlığı bir bütün olarak ele alan, tenkitçi bir yaklaşımla toplumsal olay ve olguları aklın ve vahyin süzgecinden geçiren, ona göre yorumlayan, idealist varlık ve bilgi felsefesini savunan bir mütefekkirdir. Topçu, modernleşme dönemi Türk düşünce geleneğinin üç farklı yelpazesini teşkil eden Türkçülerin, İslamcıların ve Batıcıların terminolojisini kendi düşünce sistematiği içinde yeniden anlamlandırarak, toplumun bütün kesimlerinin adeta fikri ortak paydasını oluşturmak istercesine yeni sentezler geliştirmiştir. Bu nedenle, Topçu' yu İslamcı, milliyetçi, cemaatçi, sosyal adaletçi ve devletçi olarak nitelendirmek mümkündür. Nurettin Topçu, sık sık idealize ettiği mesuliyet duygusunun yoğun baskısı altında Anadolu özelinde Türk milletinin yeniden dirilişinin ilham kaynaklarını arayacak, ortaya çıkaracak, münevver bir zümre meydana getirmeyi öncelikli hedef haline getirmiştir. Topçu, yetiştirmeyi hedeflediği bu münevver kadroyla Anadolu sınırlan içinde, İslam ahlakından ve Türk romantizminden beslenerek aklın saltanatını yönetimde, eğitimde, sanatta ve bilimde hakim kılacak bir "Türk Rönesanssı" nı gerçekleştirme çabası içindedir. Topçu, son derece önemli bir sosyal değişme projesi olarak kabul ettiği " Türk Rönesanssı" nı, milli, islami ve felsefi temalarla fikri temellerini oluşturduğu " Milli Mektep" vasıtasıyla gerçekleştirmeye çalışmıştır. İlköğretimden yükseköğretime, örgün eğitimden yaygın eğitime kadar eğitimin bütün kademe ve kurumlarını kapsayan Milli Mektep, medreseden ve bugünkü okuldan farklıdır, medresenin ve okulun skolastik bilgi ve düşünce kalıplarına karşı çıkar ve bilgide " üstat otoritesi " ni ortadan kaldırmayı hedefler. Milli Mektep' te mesuliyet duygusuna sahip, iradeli, şahsiyetli, hür, yetkin, münevver ve milliyetçi bir insan yetiştirmeyi hedefleyen Topçu, bu vasıflara sahip bir neslin, kurtarıcı olabileceğini düşünür. Ve " Mehmet Akif " tipini Milli Mekteb' in insan modeli haline getirir. Türkiye' de istikrarlı bir sosyal gelişmenin ancak Milli Mekteb' in terbiyesinden geçmiş münevver bir zümrenin varlığıyla mümkün olabileceğine inanan Topçu, Milli Mektep ve onun münevver neslinin, çok önemli sosyo-kültürel roller üstlenebileceklerini düşünür. Nurettin Topçu, Milli Mekteb1 in başta Türk rönessanssını gerçekleştirmeyi hedeflemek üzere, kültürel sürekliliği sağlama, siyasal birliği ihya etme, toplumsal düzeni koruma, bireyi sosyalleştirme ve toplumu idealize etme gibi çok önemli sosyo kültürel fonksiyonlarının bulunduğuna inanır. Bu nedenle Milli Mekteb' in pekçok sosyal, siyasal, iktisadi ve fikri problemin çözümü olacağı vurgusunda bulunur. VI
Nurettin Topçu is a thinker who supports idealistic ontology and epistemology by taking the being as a single entity with a philosophical approach, critically sifting social events and ideas through the mind and the revelation, and commenting on according to these qualities. Topçu has developed new synthesis as if to form a common denominator of the ideas of all fractions of the society by re-interpreting the terminology of Turkish nationalists, Islamists and Westernists, who represent three different sections of Turkish thinking tradition in the modernization period, in his own systematic way of thinking. Therefore, it is possible to consider him as an Islamists, nationalist, congregationist who believes in social justice and continuity of the state. Nurettin Topçu has made his prior aim to form an intellectual group who will seek the inspirational sources for the revitalization of Turkish people, especially of those confined to Anatolia, under the intensive stress of often-idealized sense of responsibility. With this intellectual group in the borders of Anatolia, Topçu is in pursuit of the effort to realize a Turkish Renaissance which will put the mind to the center stage in government, education, art and science, nourishing with the ethic of Islam and Turkish romanticism. Topçu wants to realize his Turkish Renaissance, which he sees as an extremely important social renovation project, by means of National School whose ideal foundations are formed through the national, Islamic and philosophical themes. National School which covers all the levels and institutions of education from primary education to university education, from educational institutes to training schools, is different both from the medresseh and from the today's schools. It opposes the scholastic knowledge and thinking patterns of medresseh and school, and aims to remove the authority of master in knowledge. Topçu, who aims to bring up in National School an individual and a society which is strongwilled, free, skilled, enlightened, nationalist and with strong personality and sense of responsibility, thinks that a generation having these qualifications can attain a liberation. And, Mehmet Akif type becomes the human model in National School. Topçu, who believes that a stabilized social development can only be achieved with the existence of an enlightened group having passed through the education of National School, thinks that National School and its enlightened generation will undertake very important socio-kulrural roles. Nurettin Topçu believes that National School has very important socio-kultural functions such as firstly aiming to realize Turkish Renaissance and then securing the cultural continuity, vivifying the political unity, protecting the social order, socializing the individual and idealizing the society. VII