dc.contributor.advisor |
Yardımcı Doçent Doktor Abdullah Özcan |
|
dc.date.accessioned |
2021-04-05T13:34:53Z |
|
dc.date.available |
2021-04-05T13:34:53Z |
|
dc.date.issued |
2000 |
|
dc.identifier.citation |
Birincioğlu, Yunus. (2000). İslam hukukunda düşünce ve davranış özgürlüğü. (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi).Sakarya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü; Sakarya. |
|
dc.identifier.uri |
https://hdl.handle.net/20.500.12619/94159 |
|
dc.description.abstract |
Sevgi bir duygu ve heyecan türüdür. Duygu psikolojide en çok tartışılan fakat kesin bir tanımı yapılamayan konulardan biridir. Çünkü duyguların gelişimleri, derinlik dereceleri, sürekli değişen, türlü ve farklı oluşları itibariyle son derece karmaşık bir durum görünümündedir. Kesin tanımı yapılamamasına rağmen anlaşılması imkansız değildir. Müslüman dini otoritelerin, duyguyu "nefsin idrak etme gücü" şeklinde tanımlamaları, onun ruhsal bir maliyet olduğunu göstermektedir. Batılı düşünürler de benzer görüşleri sunmaktadırlar. Duygu ve heyecan insanın ruhuna kök salarak bedenini de etkilemektedir. Zira ruhla beden ayrılmaz bir bütündür. İnsanın ruhen mutlu olması bedenen de mutlu olması manasına gelmektedir. İnsan ruhunun mutlu olması sevgi ihtiyacının karşılanmasıyla yakından ilgilidir. Sevgi duygusal bir besin görevi görmektedir. Bu besinin eksikliği de fazlalığı da sorunların ortaya çıkmasına sebep olmaktadır. Dolayısıyla sevgiyi Müslüman dindar şahsiyetler gibi bilinçli bir şekilde algılamak ve yaşamak gerekmektedir. Müslümanların sevgi ilişkisine baktığımızda, onların imanı, Allah'a sevgi bağıyla bağlanmaktır. Sevgi ve iman, gönülde birlikte bulunmaktadır. Sevgisiz imanın oluşması çok zordur. Dindar şahsiyetler sevgilerini, tabiiden ruhaniye yükselterek bununla yaşayıp huzuru ve mutluluğu yakalayan kişilerdir. Günümüz insanının gayesi de dünyada mutlu bir hayat sürmektir. Bunu başarabilmek içinde dindar şahsiyetlerin sevgiye ilişkin sözlerini öğrenip hayata geçirmek gerekmektedir. Bu çalışmada Müslüman dindar şahsiyetlerin sevgiye ilişkin sözlerini, psikologların uygulamalı çalışmalarıyla birleştirerek günümüz insanının sevgisizlikten kaynaklanan sorunlarına çözümler sunmayı amaçladık. Dindar şahsiyetlerdeki sevgi fenomeni çok geniş ve derin bir konudur. Bundan dolayı bu araştırma, aşağıdaki başlıklarla sınırlanmaktadır. Konu üç bölümden oluşmaktadır. İlk bölümde insan ve sevgi fenomeni, insanın tanımlanması, özellikleri, ihtiyaçları, sevgi kavramı, sevginin motive edici gücü, insan fıtratı, sevgi ve sevginin çeşitleri; ikinci bölümde dindarlık ve sevgi, sevme sevilme ihtiyacı, dindar ailede sevginin yeri; son bölümde ise insanda din ve sevgi ilişkisi, IVsevginin gelişimi, günümüz insanının sevgiyle ilgili problemleri ve sorunları çözmede sevginin yeri belirlenmeye çalışılmıştır. Araştırmamız teorik bir çalışmadır. Metot olarak kaynaklardan yararlanılmış, ortaya çıkan verilerin işlenmesi ise açıklama ve yorumlama yöntemiyle yapılmıştır. |
|
dc.description.abstract |
Love is a form of feeling and excitement. It is one of the subjects that is discussed but can not be defined exactly in the psychology of emotions. Because the development of the emotions, their depth values, continuously changing structures and variety make them seem complicated. Although it can not be defined exactly it is not incomprehensible. Religious authorities define love as the "perception power of the soul". This shows that it is a spiritual activity. European intellectuals share the same opinion as well. Emotions and excitements effect human's body by taking roots in its soul. Because, body and soul are inseparable. Ifa person is spiritually happy, it means he/she is physically happy too. The happiness of a person's soul is directly related with the satisfaction of his/her love needs. Love, has the function of emotional nourishment. The lacking or the excess of this nourishment causes problems to occur. So love must beperivedandlivedlike a religious person. When we analyse the love connection of a religious person we can see that, in a way, the faith of the religious is being dedicated to God with thespell of love. Love and faith exists in the soul together. Faith can hardly be formed without love. Religiou is the person who upgrades his/her love from natural to divine and by this he/she finds happiness and peace. The aim of today's person is to live happy life in this world. Just like being successful requires working with the right method, love must be learned and lived like religious person to live happily. In this study we aimed to combine the applications of love of the religious authorities with the works of the psychologists' to present solutions for the problems of today's people. The love phenomenon in the religious personalities is a very deep and wide subject. That is why the subject in this study is ordered in the headings below. Subject consists of three parts. In the first part; religious person and love phenomenon, definition of human, specialities, needs, concept of love, motivating power of love, creation of human and love, varieties of love; in the second part; being religious and love, the need of love and being loved, the importance of love in a religious family; in the last part; the connection between religion and love in a person and love, development of love, the VIproblems of today's person with love and the place of love on solving these problems are tried to be notified. Our research is a theoretical study. Data collection metod was used and data existed were analysed by explanation and interpretation method. |
|
dc.format.extent |
X, 102 yaprak ; 30 cm. |
|
dc.language |
Türkçe |
|
dc.language.iso |
tur |
|
dc.publisher |
Sakarya Üniversitesi |
|
dc.rights |
info:eu-repo/semantics/closedAccess |
|
dc.subject |
Felsefe |
|
dc.subject |
Din |
|
dc.title |
İslam hukukunda düşünce ve davranış özgürlüğü |
|
dc.type |
masterThesis |
|
dc.contributor.department |
Sakarya Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Temel İslam Bilimleri Anabilim Dalı, İslam Hukuku Bilim Dalı |
|
dc.contributor.author |
Birincioğlu, Yunus |
|
dc.relation.publicationcategory |
TEZ |
|