Abstract:
Kültür, herhangi bir grubun benimsediği değerler olarak tanımlanabilir. Sistem anlayışına göre de organizasyon kültürü kitle kültürünün bir alt kültürüdür. Literatürde, organizasyon kültürü ise, bir işletmede çalışanların paylaştıkları ortak bir anlayışı ifade eder. Başarılı işletmelerin, başarılarının temelinde güçlü bir organizasyon kültürünün olduğu yaygın bir görüş olarak bilinmektedir. Ancak, oluşması uzun yıllar alan organizasyon kültürünün değiştirilmesi son derece problemlidir. Bunun için de, önce konuyu teorik olarak inceleyip, ardından bir "küçük ölçekli işletmede" vak'a yöntemine uygun olarak araştırma yaptık. Uygulamanın sonunda elde ettiğimiz bulguları yorumlayarak, önerilerde bulunduk. Bu çalışmanın temel iddiası, bir işletme büyümeye karar verdiğinde kültürel yapısını dikkate almalıdır. Bu yapılmadıkça organizasyon kültürü değiştirilmesi çalışmaları başarısız olamaya mahkumdur. Bütün bu çabalar organizasyon üyeleri üzerinde kültürel bir şok oluşturulmadan gerçekleştirilmelidir.
SUMMARY
Culture can be defined as the values held by a given group. According to the System Approach, organizational culture is a subculture of Societal culture. Organizational culture refers to shared values and norms adapted by organization's members. It is generally accepted that a strong organizational culture is one of the most important reasons lying behind the success of "world-class" corporations. Many corporations aim to develop their culturel structures in a way that fits well with "change". However, it is not easy to change organizational culture. This study offers a case study of cultural change in a small enterprise. The first part of the study is concerned with theoretical appoaches in the field of organizational culture. In the second part of the study, we offer several recommendations, on the basis of our findings. The main argument of the study is that when an establishment decides to grow, the culturel structure should be taken into account. Unless this is done, efforts to change organizational culture is bound to fail. All these efforts should be realized without leading to any culturel shock for members of the organizations. Ill
