Abstract:
Azerbaycan gerek siyasi, sosyolojik, kültürel, gerekse tarihi yönden Türk dünyasının bir parçasıdır. Değişik coğrafyalarda yerleşen Türk boyları gibi, zaman içinde, diğer boylardan farklı bir takım özellikler kazanmışsa da -ya da varolan farklılıkları korumuş/geliştirmişse de-, bu farklılıklar, örf, adet, dini inanış ve diğer benzerliklerin yanında çok azdır. 165 yıllık Rus egemen kültürlü bir yönetim tarzının, toplumu, her yönüyle etkileyeceğini de göz önünde bulundurmak gerekir. 1826 sonrasında, sosyalist bir idareyi benimsemesi ihtimali çok az olan Azerbaycan halkının, 1920 sonrası idaresini büyük ölçüde benimsemesinde, 1826-1918 dönemindeki Çarlık idaresinin etkisi vardır. 92 yıl Çarlık, 71 yıl Komünist Parti'nin yönetiminde yaşayan Azerbaycan halkı, 1991 yılından itibaren bağımsızlığım ilan etmiştir. 1918-1920 yılları arasındaki, birinci bağımsızlık dönemi ile, 1991 sonrası ikinci bağımsızlık döneminin benzer yönleri; her iki dönemin de, büyük ölçüde konjonktürel yapıdaki değişikliklerden kaynaklanması ve halkın bağımsızlık için büyük bir alt yapı hazırlayarak bu uğurda kanlı bir mücadele sonucunda elde edilmiş zaferlerin ürünü olmamasıdır. Azerbaycan Cumhuriyeti, gerek büyük bir alana yayılmış Türk coğrafyasının Batı modeli devlet sistemlerinin etkisi altında örgütlenmiş Türkiye Cumhuriyeti ile Sovyetler Birliği döneminin, siyasi-kültürel mirasının devamı olan, yeni Türki Cumhuriyetler arasında, coğrafi yönden bir geçiş özelliği taşıyan bir toprak parçası üzerinde kurulmuş olması; gerekse 7.800.000 nüfusa sahip Azerbaycan halkının üç katından fazla bir Azeri nüfusunun, İran Devleti sınırları içinde yaşaması ve ileride bir birlikteliğin doğabileceği ihtimali; gerekse de Azerbaycan topraklarının petrol bakımından zenginliği nedenleriyle, bugünkü hakim güç olan batı dünyasının ve batı dünyasının içinde etkin bir şekilde rol aldığı, uluslararası iktisadi ve hukuki kuruluşların, büyük önem verdiği bir devlettir. Ülkede büyük bir rant paylaşımı söz konusudur. Sovyetler Birliğinin dağılmasının, diktatöryal yapıyı, kısa sürede, bütünüyle ortadan kaldırması beklenemezdi. Bu yüzden, Azerbaycan'da da, bağımsızlığın ilk aşamasında, eski sisteme muhalif, ancak idarecilik tecrübesi olmayan insanlar iktidara gelmiş; başarısız olmuşlar; bir süre sonra da Sovyetler Birliği döneminde idarecilik yapmış olan insanlar, siyasi hayata hemen her alanda yeniden egemen olmuşlardır. VII