dc.contributor.advisor |
Yardımcı Doçent Doktor Muhittin Akgül |
|
dc.date.accessioned |
2021-04-02T14:02:48Z |
|
dc.date.available |
2021-04-02T14:02:48Z |
|
dc.date.issued |
2002 |
|
dc.identifier.citation |
Kaya, Ali. (2002). Kur’an-ı Kerim’de şehadet kavramı. (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi).Sakarya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü; Sakarya. |
|
dc.identifier.uri |
https://hdl.handle.net/20.500.12619/93771 |
|
dc.description |
Bu tezin, veri tabanı üzerinden yayınlanma izni bulunmamaktadır. |
|
dc.description.abstract |
Şehâdetin temel/kök anlamı "hazır olmak"tır. Kök anlamının dışında ikrar etmek, yemin etmek, şahitlik etmek, tasdik etmek, idrak etmek...gibi anlamlan da ifade etmektedir. Kur'an-ı Kerim'de şehâdet çeşitli açılardan diğer bir takım kelime ve kavramlarla anlam bağlantı içerisinde olmuştur. Şehâdetin diğer kelimelerle olan ilişkisi üç şekilde olmuştur. Birincisi "hazır olmak" ve "ilim" ile olan eş-anlam ilişkisidir, ikincisi "gayb", "ketm" ve "istitâr" ile olan zıt-anlam irtibatıdır. Üçüncüsü ise şehâdetin "gaflet", "kıst-adalet" ve "ez-zûr" kelimeri ile olan, zıt-anlam ve eş-anlam ilişkisine dayanmayan bir irtibattır. Kur'an sistematiğinde şehâdetin anlam alanında bir genişlemenin olduğu göze çarpmaktadır. Şehâdet Kur'an'da ilk anlamı olan "hazır olma"nın yanısıra melek, Allah yolunda öldürülen müslüman, peygamber, hesap günü, mahşer, şahitlik etmek... gibi tam on yedi anlamda kullanılmıştır. Şehâdet varlıklara nispeti açısından değerlendirildiğinde, başta Yaratıcı'nın (Allah Teâlâ'mn), sonra görünen-görünmeyen yaratılmışların birer eylemi olunca bambaşka bir anlam dünyasıyla karşılaşılmaktadır. Allah Teala, maddi ve manevi delillerle Zatı'na, Hz. Muhammed (sav)'e indirdiklerine ve O'nun risaletine bizzat kendisi şehâdet etmiştir. Şehâdet peygamberler ve müminlerin birer fiil ve sıfatı olunca, özellikle "örnek olma" anlamının ön plana çıktığı görülmüştür. Başta Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav), sonra diğer peygamberler ümmetlerine şahit olarak gönderilmişlerdir. Onlar söz, fiil ve örnek yaşantılarıyla en iyi şekilde muhatap kitlelerine örnek olmuşlar ve İslâm'ın ferdî ve sosyal hayatta nasıl yaşanacağım göstermişlerdir. Müminlerin de birbirlerine ve diğer ümmetlere en güzel şekilde örnek olma ve hakikatin şahitliğini yapma gibi bir görevleri vardır. Ehl-i kitap kendi kitaplarında yer alan Hz. İbrahim ve Hz. Muhammed ilgili gerçeklere şehâdette bulunmuşlardır. Fakat işlerine gelmediği için bu gerçekleri inkâr etmişler ve şehâdetlerini gizlemişlerdir. Şehâdet meleklerin bir eylemi olduğunda "ikrar etmek" anlamına gelmektedir. |
|
dc.format.extent |
IX, 115 yaprak ; 30 cm. |
|
dc.language |
Türkçe |
|
dc.language.iso |
tur |
|
dc.publisher |
Sakarya Üniversitesi |
|
dc.rights.uri |
info:eu-repo/semantics/closedAccess |
|
dc.subject |
Kur’an-ı Kerim - Şehadet |
|
dc.title |
Kur’an-ı Kerim’de şehadet kavramı |
|
dc.type |
masterThesis |
|
dc.contributor.department |
Sakarya Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Temel İslam Bilimleri Anabilim Dalı, Tefsir Bilim Dalı |
|
dc.contributor.author |
Kaya, Ali |
|
dc.relation.publicationcategory |
TEZ |
|