Abstract:
ÖZET ANAHTAR KELİMELER: Tahrir, Özer, İskenderun, Arsuz, ÖzeroğuUan Yavuz Sultan Selim, Ridaniye ve Mercidabık savaşlan ile Memlûk Devleti'ne son verince Mısır ile birlikte Anadolu'nun güney ve güney doğusundaki topraklar da Osmanlı Devleti'nin eline geçmiştir. Bu topraklar üzerinde yeni beylerbeyilikler ile sancaklar kurulmuş ve bunların gelirlerini tespit etmek amacıyla tahrir defterleri düzenlenmiştir. Araştırmamız Mısır seferinden sonra Osmanlı topraklarına katılan Özer Sancağı'nın ilk tahrir defterine dayanmaktadır. Osmanlı hakinıiyetinin tam olarak oturmadığı bu ilk tahrire göre, Özer Sancağı'nda, eski Memlûk kanunları geçerlidir. 1521'de Özer Sancağı'nın ilk sancakbeyi bu yöreye eskiden beri sahip olan Özeroğullarmdan Ahmed Bey bin Özer'dir. Defterdeki bilgilere göre Özer sancağı; Özer, Arsuz ve İskenderun isimli üç nahiyeye, bu nahiyelerde köy ve mezraalara ayrılmıştır. En çok köy ve mezraya sahip olan Özer, sancakta en büyük; en az köy ve mezraya sahip olan İskenderun da en küçük nahiyedir. Özer Sancağı'nda halkın büyük bir kısmı yerleşik hayata geçmiş bulunan Türkmenlerden oluşmaktadır. Bu Türkmenler ayrıca sancağın ilk beylerinden olan Özeroğullarrmn da güç kaynağıdır. Türkmenlerin Özerlere sağladığı bu güç, ekonomik olmaktan çok siyasidir. Bölgenin hassas yapısı Osmanlıların bir müddet Özer Beylerinin elinden bu gücü almalarına engel olmuştur. Köy ve mezraalarda yaşamım sürdüren halk, tarım ve hayvancılıkla geçinmektedir. En çok yetiştirilen zirai ürünler halkın temel besin kaynağı olan tahıllardır. Tarımla yoğun bir şekilde uğraşan halk için hayvancılık da önemlidir.