Abstract:
ÖZET Kadın problemi Osmanlı'nın mahrem ve tartışılması gereken konularının başında gelir. Bu konuda dini meselelerde yetkili olmayanların fikir beyan etmesi mümkün değildir. Eğer bir fikir ileri sürülecekse de [Geleneksel dönem] mutlaka islami referansların temel alınması şartı vardı. Ancak batılılaşmayla birlikte kadın meselesi tartışılmaya açılır. Kadının sistem içindeki konumu eleştirilir. Bu dönem de kadınlarda toplumsal konumlarını itiraz seslerini yükseltmeye başlar ve bir takım haklar talep ederler. Oysa çok değil Tanzimat döneminde yazarlar, romanlarında da bile herhangi bir erkekle herhangi bir kadını herhangi bir yerde bir araya getiremezlerdi. Tanzimat romancıları aşk meselesini işlerken de bu tür güçlükçe karşılaşmışlardır. Meşrutiyet dönemi romanlarından ise o yıllarda Avrupa'da bile toplumun büyük bir çoğunluğu tarafından benimsenmemiş olan Mariage Librei'nin (Nikahsız evliliğin) savunucusu bile yapılmıştır. Sosyolojik bir olgu olarak bu hızlı değişimin temel dinamikleri nelerdir? Osmanlı'nın genel anlamda sosyal ve siyasal alandaki batılılaşma hamlelerinden kadınlar nasıl etkilenmişlerdir? Bu süreçte nasıl bir rol oynamışlardır? Bu tarihsel dönüşüm üzerinde kadınların iradesi ne derece etken olmuştur? Türk modernleşmesinin bütün bir sosyal alandaki sürecini kadın bedeni üzerinde yürütülen iktidar mücadeleleri biçiminde okumak mümkündür. Türkçüler, İslamcılar, batılılaşma yanlıları, kadınlar üzerinden siyaset yaparken gerçektende Osmanlı kadınına tutsak ve mağdur durumundan kurtararak ona yardımcı olmak istediler yoksa fikirlerinin ifade aracı olarak mı kullandılar. Türk kadının neden Tanzimat dönemine gelinceye kadar sosyal ve siyasal konumu tartışmaya açılmamıştır. Bu durum bizce beraberinde bir soruyu da getirmiştir. Türk kadınının modernleşmesinde oryantalist söylemin etkisi ne olmuştur. Araştırmamız boyunca bu ve benzeri sorulara cevap bulmayı hedefledik.