Abstract:
ÖZET Tez çalışmamızın konusunu oluşturan af, teknik yönüyle hukuk çevrelerinin gündemini işgal ettiği gibi, siyasal iktidarı ve kamuoyunu da affın gerekli olup olmadığı konusunda tartışmaların içine çekmektedir. Çalışmamızda af tasarruflarının mahiyeti, iç hukukumuza göre af tasarrufuna yetkili olan yasama ve yürütme organlarının yargı kararlarına müdahale sınırları, affın çeşitleri ve Türk Hukuku 'ndaki af tasarrufları ile bunların hüküm ve sonuçlan incelenmiş, bununla affın yerinde ve kanuna uygun olarak çıkarılması için dikkate alınması gereken sınırlar ile ilkelerin belirlenmesi amaç edinilmiştir. Daha da önemlisi af tasarrufunun ne olduğunun ötesinde nasıl olması gerektiğine dair, Yüksek Yargı Organları' nın ve doktrinin konuya bakışı dikkate alınarak bir bakış açısı oluşturulmaya çalışılmıştır. Affa benzer müesseseler daha dar kapsamlı incelenmiş, af tasarrufuna yetkili organ konusu ve bu arada ölüm cezalan üzerinde de kısaca durulmuştur. Çalışmanın ağırlıklı bölümünü genel ve özel af tasarruflan ile Türkiye'de özellikle 1991 yılından bu yana çıkanlan üç önemli "dolayısıyla af kanunu" sayılabilecek tasarruf oluşturmuştur. Teknik yönden affın yasal çerçevesinin çizildiği ve bu konuda genel ilkelerin belirlendiği TCK'nın 97. ve 98. maddeleri ile 1982 Anayasası'nın 87. ve 104. maddeleri kapsamında konu dört bölümde incelenmiştir. Çalışmada affın daha çok ceza hukuku alanına ilişkin ve hürriyeti bağlayıcı cezalar ile mahkeme para cezalan yönü ele alınmış, bağlantılı olarak da özel hukuk ve disiplin hukuku alanındaki sonuç ve etkileri, özellikle Yargıtay ve Anayasa Mahkemesi kararlan ile, yerine göre Danıştay kararlarına da yer verilerek açıklanmaya çalışılmıştır. Bu anlamda genel ve özel affın kamu davasına, mahkûmiyete ve mahkûmiyetin cezaî neticelerinden olan tecil, tekerrür, emniyet tedbirleri, müsadere, yargılama giderleri, fer'î ve mütemmim cezalar ile suçun değişik görünümlerine etkisi ele alınmıştır. Araştırma sonucunda da, şartlan oluştuğunda af tasarrufunda bulunmanın faydalı olabileceği düşünülürse de, sık sık af kanunu çıkarmanın ve bunu siyasî saikle yapmanın yargı alanına müdahale ve yargı erkini inkâr anlamı taşıyacağı sonucuna vanlmış, bu olumsuz görüntünün oluşmaması için de gerek Anayasa Mahkemesi ve gerekse de Yargıtay, Danıştay ve doktrinin bu alandaki görüşleri dikkate alınarak af tasarrufunda bulunulmasının ve aftan istifadenin şarta bağlanmasının, sağlıklı bir af tasarrufu için gerekli olduğu ifade edilmiştir.