Abstract:
Gelişmekte olan ülkelerde, kıt kaynakların en verimli alanlara yönlendirilmesi hep önemli bir sorun olmuştur. Kalkınma, çağdaş medeniyet seviyesini yakalama, sadece devletçe gerçekleştirilen bir faaliyet değil, aynı zamanda toplumun da iştirak ettiği bir hamledir. Toplumun kalkınma hamlesine katılması, özellikle kırsal kesim sözkonusu olunca daha da hayati önem taşımaktadır. Ancak bunun için devletin yerel insiyatife, sivil teşebbüse önem vermesi gerekir. Merkeziyetçi, bürokratik bir devlet yapılanması, özgürlükçü bir refah toplumu önündeki en önemli engeldir. Ülkemizde de kırsal kesimin kalkınması konusunda sayısız teorik ve uygulamalı çalışmalar yapılmış, ancak bütün bu çalışmalar hep başarısızlığa uğramıştır. Bunun en önemli nedeni herşeyi kontrol etmek isteyen, merkeziyetçi, bürokratik devlet yapısıdır. Kırsal kesimde, Köylere Hizmet Götürme Birlikleri mahalli imkan ve kaynaklan harekete geçirerek pek çok başarılı yatırıma imza atmıştır. Ancak tamamen Kaymakamların hizmet coşkusuyla faaliyet gösteren birlikler düzenli mali, hukuki ve örgütsel yapıya sahip değildir. Yapılan bütün teorik ve uygulamalı çalışmalar kırsal kesime hizmet götürecek en uygun idari birimin ilçe olduğunu ortaya koymuştur, yapılacak olan ilçe idaresine bütçe vermek ve tüzel kişilik kazandırmaktır.