Açık Akademik Arşiv Sistemi

Modern Türk şiirinin Leylaları

Show simple item record

dc.contributor.advisor Profesör Doktor Hasan Akay
dc.date.accessioned 2021-04-01T13:24:07Z
dc.date.available 2021-04-01T13:24:07Z
dc.date.issued 2008
dc.identifier.citation Savaş, Selda. (2008). Modern Türk şiirinin Leylaları. (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi).Sakarya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü; Sakarya.
dc.identifier.uri https://hdl.handle.net/20.500.12619/93348
dc.description 06.03.2018 tarihli ve 30352 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Yükseköğretim Kanunu İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” ile 18.06.2018 tarihli “Lisansüstü Tezlerin Elektronik Ortamda Toplanması, Düzenlenmesi ve Erişime Açılmasına İlişkin Yönerge” gereğince tam metin erişime açılmıştır.
dc.description.abstract Modern Türk Şiirinin Leylâları? adı altında ele aldığımız yüksek lisans tezinde, Klâsik Türk Edebiyatının önemli isimlerinden Fuzûli'nin ?Leylâ ve Mecnûn? adlı eseri merkeze alınarak, gerekli görülen yerlerde benzer ve farklı noktalara da dikkat çekilmek sûretiyle, Modern Türk Şiirinin ?Leylâ? temalı eser veren önemli şahsiyetlerinin (Sezai Karakoç, Yahya Kemal, Mehmet Âkif), bu eserlerindeki ?Leylâ? anlayışları tespit edilmeye çalışılmış, Klâsik Türk Edebiyatıyla, Modern Türk Edebiyatı arasında karşılaştırmalı değerlendirme yapılmış; zaman ve mekân değişmelerinin getirdiği farklılıklar, zamanlar ve mekânlar üstü benzerlikler de dikkate alınarak bütüncül bir gözle ortaya konulmuştur.Özünde bir Arap çöl efsanesi olan ?Leylâ ve Mecnûn?, Türk Edebiyatında 16. yüzyılda Fuzûli'nin kalemiyle kemâle ermiştir. Arapçada ?çok uzun, karanlık gece? anlamına gelen ?Leylâ?, çilelerle dolu seyr-i sülûk yolculuğunda, Mecnûn'un gönlüne sırlı bir ayna olmuş, onun mecazî aşktan İlahî aşka varmasında çok önemli bir rol üstlenmiştir. Beşerî anlamda aşkı Mecnûn'dan bile derin yaşayan, karanlığı ve uzun geceyi bir geçiş olarak gören değil, her dâim kendinde taşıyan ?Leylâ?, denilebilir ki, mesnevimizin beşerî anlamda gerçek âşığıdır. İlahi aşka eren âşık ise, Kays'tan geçerek Âşık (Mecnûn) adını alan Mecnûn'dur.Türk Edebiyatında Fuzûlî'yi bir biçimde takip eden şairler vardır. Bunlar arasında müstakil olarak Leylâ ve Mecnûn eseri oluşturanların sayısı fazla değildir. Biz bunlar içinde en gözde ve en değerli olarak tespit ettiğimiz ?Leylâ?ları, bunların şiir sahasındaki tezâhür biçimlerini ve işlevlerini incelemeyi gâye edindik.Modern Türk Şiirinde Leylâ'ya peyrev olan esas şair Sezai Karakoç'tur. Modern Türk Edebiyatında ?diriliş şairi? olarak anılan Sezai Karakoç'un (1933-) "Leylâ ve Mecnûn" adlı eseri ?diriliş? düşüncesi etrafında şekillenir. Onun mısralarında hüzünlü bir aşığın içe kapanışından ziyâde, her güçlüğe rağmen direnen bir diriliş âşığı ile karşılaşırız. Karakoç'un eserinde, Leylâ hem bu dünya dirilişi, hem öte dünyadaki diriliş için vardır, bunun bilincindedir.Yahya Kemal'in (1884- 1934) eserindeki Leylâ ise, âdeta masal âlemindeki bir peri kızı gibidir. Leylâ bu şiirde, kendi yolculuğuna yapar şekilde konumlandırılmış; dolunayın suya yansıyan ışığında gördüğü ?Hüsn?ün peşinden gitmiş, nihayetinde şeâmetli gibi görünen bir ölümün ardında, saadetli bir sonsuzluğa varmıştır. Bununla birlikte, şiirde her ne kadar, Mecnûn'a yer verilmemiş ise de, Mecnûn'un Yahya Kemal nezdinde şiir üstü evrende var olabileceği unutulmamalıdır.Mehmet Âkif'in (1873?1931) şiirinde ise, Leylâ şairin kendisinin de açıkça dile getirdiği gibi, tüm ?Doğu toplumu?nun simgesi olarak tanımlanan, Mecnûn'un ulaşmak için mücadele verdiği, ?İslâm'ın geleceği?dir. Âkif'e göre, sözde Leylâ, özde Mevlâ'ya vardıracaktır.Modern şairlerimiz yalnızca ?Leylâ? temalı şiirlerinde değil, aynı zamanda ?Leylâ? vasfındaki şiirleriyle (Monna Rosa, Mehlika Sultan, Gece gibi) de âdeta bir Mecnûn gibi, gönüllerindeki aşkı ortaya koymuşlar, böylelikle Modern Türk Şiirinin Leylâlarını, Türk Edebiyatına kazandırmışlardır. Bu derin bahsi tamamlayan farklı nazarlar, ?Başka Leylalar? olarak çalışmaya dahil edilmişlerdir. ?Leylâlar Arasında Karşılaştırma? bölümüyle de çerçeve tamamlanmıştır.
dc.description.abstract In our master thesis titled ?Leylâs of Modern Turkish Poetry?, understandings of Leylâ which belong to important personalities (Sezai Karakoç, Yahya Kemal, Mehmet Akif) of the modern Turkish poetry have been studied, a comparative analysis has been performed between classical Turkish literature and modern Turkish literature, and the differences because of time and place changes have been shown in a complete manner while paying attention to the similarities independent of time and place.?Leylâ ve Mecnûn?, which is an Arabic desert tale in its very core, was written by Fuzûli in 16th century. Leylâ that means ?very long, dark night? in Arabic has a very important role in Mecnûn?s journey from metaphoric love to divine love by being a silvered mirror to his heart. It can be said that Leylâ is the one who doesn?t see darkness and long night as a transition, she lives the love deeperly than Mecnûn and always carries it inside, she is the real lover of our Mesnevi in its human meaning. The lover that reaches the divine love is Mecnûn who takes the name, Âşık (Mecnûn) by passing beyond Kays.There are poets in Turkish literature who somehow follow Fuzûlî. Among those (poets), the number of poets who composed pieces about Leylâ and Mecnûn in an independent manner is not much. We have aimed at studying not only the ?Leylâ?s which we?ve found as the most popular and invaluable but also their formats and functions of their appearings in the field of poetry.The main poet that continued Leylâ in Modern Turkish Poet is Sezai Karakoç.?Leylâ and Mecnûn? composed by Sezai Karakoç (1933-) who is recognized as ?poet of resurrection? in the Modern Turkish Literature is structured around the idea of ?resurrection?. In his verses, instead of a gloomy lover?s secluding himself in, we see a resurrection lover who stands despite all the difficulties. In Karakoc?s work, Leylâ exists not only for the resurrection in this world but also for the one at the other side, which she?s aware of.Leylâ in Yahya Kemal?s (1884-1934) piece is like a fairy girl in a fairy tale world. Leylâ makes her own journey, goes after the Hüsn (beauty) that she sees in the fullmoon?s light on the water, reaches a happy eternity after a death that seems ill-fated. Inspite of the fact that Mecnûn is not in the poem, it?s supposed not to forget that Mecnûn can exist in the universe on top of poetry according to Yahya Kemal.In Mehmet Akif?s (1873-1931) poem, Leylâ is the future of Islam which Mecnûn, defined as the symbol of the whole ?Eastern Society? struggles to reach. According to Akif, so-called ?Leylâ? is going to clock in fact to ?Mevlâ?.Our modern poets have shown the love in their hearts not only by their poems with the theme of Leylâ but also by those that carries the charasteristics of Leylâ (like Monna Rosa, Mehlika Sultan, Gece) like a Mecnûn and, therefore, they contributed Leylâs of Modern Turkish Poetry to Turkish Literature. In fact that this subject can?t contemplete without ?The Others Leylâs?. Therefore we studied ?Leylâ?s which we?ve found as the most interesting appearings in the field of poetry. ? Comparision that in the midst of Leylâs? that?s all.
dc.format.extent IV, 136 yaprak ; 30 cm.
dc.language Türkçe
dc.language.iso tur
dc.publisher Sakarya Üniversitesi
dc.rights.uri http://creativecommons.org/licenses/by/4.0/
dc.rights.uri info:eu-repo/semantics/openAccess
dc.subject Şiir
dc.subject Çile
dc.subject Aşk
dc.subject Ölüm ve ötesi
dc.title Modern Türk şiirinin Leylaları
dc.type masterThesis
dc.contributor.department Sakarya Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı, Yeni Türk Edebiyatı Bilim Dalı
dc.contributor.author Savaş, Selda
dc.relation.publicationcategory TEZ


Files in this item

This item appears in the following Collection(s)

Show simple item record

http://creativecommons.org/licenses/by/4.0/ Except where otherwise noted, this item's license is described as http://creativecommons.org/licenses/by/4.0/