Küreselleşme, 20. Yüzyıl Dünya tarihinin en önemli olaylarından biridir. Bu süreç farklı kültür olgularını bir araya getirmiş ve yeni kavramların ortaya çıkmasında büyük rol oynamıştır. Farklı kültürlerin etkileşim halinde olması Dünya Tarihi açısından yeni bir durum olmasa da, 60'lı yıllardan bugüne ortak alanlarda farklı kültürlerin bir araya gelmesi sosyal bilimlerde çokkültürlülük, kültürlerarasılık ve transkültürlülük gibi kavramların kullanımını ve farklı disiplinlerce tartışılmasını elzem kılmıştır. Daha önceleri çeşitli alanlarda kültür olgusunun homojen bir yapıya sahip olduğu savunulmaktaydı, ancak son zamanlarda yapılan araştırmalarda kültürün heterojen bir yapıya sahip olduğu konusunda bir uzlaşma sağlanmaktadır. Bu tartışmalar, kültür olgusuyla birlikte gelişen ve bu olgunun içinde var olan kimlik ve aidiyet konularını ön plana çıkarmaktadır.Çokkültürlülük ve kültürlerarasılık konuları üzerine yapılan araştırmalar Edebiyat Biliminde de önemli bir yer tutmaktadır. Buna bağlı olarak Türk-Alman Edebiyatının önemli temsilcilerinden Yade Kara'nın eserleri örneğiyle, küreselleşme ve göç hareketleriyle farklı kültürlerin bir araya geldiği ortak bir alan olarak görülen, çokkültürlü bir toplum yapısına sahip Almanya'da ortaya çıkan kültürel kimlik sorunu edebiyat bilimi ve disiplinlerarası yaklaşımlardan faydalanılarak bu çalışmada incelenmektedir.Bu bağlamda öncelikle çok kültürlü bir toplum yapısına sahip olan Almanya'nın çokkültürlü bir yapıya kavuşma süreci değerlendirilirken, burada yaşayan Türkler örneğinden yola çıkılmaktadır. Bununla birlikte Türklerin Almanya'ya göç süreci ve bu sürecin sonrasında Alman toplumundaki konumları ele alınmaktadır.Alman Dili ve Edebiyatı alanında Kültürlerarası Edebiyat oldukça önemli bir yer teşkil etmektedir. Buna bağlı olarak Türk- Alman Edebiyatının Almanya'da hangi gelişmelerin ardından ortaya çıktığı incelenmiştir. Ayrıca kültürlerarasılık kavramına ve kültürlerarası edebiyat bilimiyle bu bilimin inceleme alanlarına da değinilmektedir. Söz konusu yazın türünün başlangıçtan günümüze dek edebiyat çevrelerince nasıl algılanıp yorumlandığı ve geçirdiği değişimler yansıtılmaya çalışılmıştır.Çalışmamızın son kısmında, Türk-Alman Edebiyatı yazarlarından Yade Kara'nın hayatı ve eserleri ele alınıp, ardından çokkültürlülük olgusunun algılanış biçimine yer verilmektedir. Diğer yandan kültürel kimlik ve tanınma sorununun Yade Kara'nın eserleri örneğinde nasıl ortaya çıktığı araştırılmaktadır.Sonuç olarak, kültürlerarası iletişim ve çokkültürlü toplumlarda bireyin yaşantısının nasıl olması gerektiği, kültürel kimliklerin tanınma sürecinde yaşanan sorunlar ve kimliğin tanınmayışıyla birlikte bireyin algılanışı, Yade Kara ve eserleri örneğiyle nesnel biçimde ortaya konulmak istenmektedir.
Globalization is one of the most important events of world history of 20th century. This process brings different cultural phenomena together and plays a major role in creating new concepts. Although, in terms of world history it?s not a new situation that different cultures are in interaction, but since the 60s bring different cultures together in common fields, in social sciences it makes usage of concepts like multiculturalism, interculturalism, transculturalism and discussion by different disciplines essential. Previously, it?s defended in various fields that a case of culture has a homogeneous structure. But recent researches have shown that culture has heterogeneous character. These discussions emphasize issues of identity and belonging, which evolve with culture and exist in the same.Researches on issues of multiculturalism and interculturalism have an important place in literature science, too. Hence, by utilizing literature science and interdisciplinary approaches in this study with using the example of Yade Kara?s work who is one of the most important representatives of Turkish-German literature, problems of cultural identity?s investigated which comes out in Berlin and London that have a multicultural society and are seen as a common area in which different cultures come together.Thus, it?s firstly evaluated the process of reaching multicultural structure of Germany which has a multicultural society structure on the basis of sample of Turks living here. In addition it?s discussed the process of migration of Turks in Germany and after this, their position in German society.Cross-cultural literature constitutes an important place in the field of German language and literature. Accordingly, it?s analyzed after which developments Turkish-German literature appears in Germany. Besides the concept of intercultural, also cross-cultural literature science and study fields of this science are mentioned. It?s tried to be reflected from its beginning how this type of literature is detected by literary people and how they interpreted its changes.In the last part of our study life and work of Yade Kara, one of the authors of Turkish-German literature, are discussed and then the perception of the phenomenon of multiculturalism is mentioned. Moreover, it?s studied how the problem of cultural identity and recognition appears in Yade Kara?s works.As a result, it?s asked to be introduced in an objective way on Yade Karas work, how the individual life has to be in intercultural communication and multicultural societies, the problems which are experienced in the process of recognition of cultural identities and the perception of individual with disregard of identity.