Faiz giderleri Türk bütçe sistemi içinde özellikle 1990'lı yıllarda ve 2000'li yılların ilk çeyreğinde önemli bir gider kalemi olarak dikkat çekmiştir. Özellikle 1994-2001 döneminde yaşanan ekonomik krizlere paralel olarak Hazine nakit ihtiyacını karşılamak için borçlanma kâğıtlarına yüksek faiz vermek zorunda kalmış bu durum öncelikli harcama kalemlerinin (sağlık, eğitim ve sosyal harcamalar) istenilen düzeyde yapılmasını engellemiştir.Ancak özellikle 2002 yılından sonra yaşanan siyasi istikrar ekonomik ve mali açıdan da desteklenince faiz giderlerinin bütçe içindeki yükü her geçen yıl azalmıştır. 2001 yılında GSYH'nın yarısından fazlası faiz ödemelerine yapılırken bu oran 2010 yılı itibariyle %30 seviyesine düşürülmüştür. Diğer taraftan yine 2001 yılında toplanan vergi gelirlerinin tamamı faiz ödemelerine yetmez iken gelinen son aşamada bu oran düşürülmüş ve faiz giderlerinin merkezi yönetim bütçesi içindeki mali baskınlığı azaltılmıştır.Tarihsel açıdan önemli değişikliklere uğrayan faiz giderlerinin ve bu giderlerin asıl nedeni olan kamu kesimi borçlanmasının tez konusu olarak seçilmesinde göstermiş olduğu hızlı değişimin önemli bir payı bulunmaktadır. Bu yüzden özellikle son yıllarda çok önemli hale gelen borçlanma tekniği ve buna bağlı olarak borç yönetimin göstermiş olduğu değişme ve gelişme çalışmanın son bölümünde çeşitli açılardan ele alınmıştır.Bu çalışmada ulaşılan en önemli sonuçlardan biri kamu kesiminin borçlanma vadesi geçmiş yıllara göre uzadığından; yani hazine bonosu yerine daha çok hazine tahvili kullanılmaya başladığından dolayı faiz giderlerinin ve dolayısıyla borçlanma baskısının mali açıdan etkisi azalmış ve borçlanma daha sürdürülebilir hale gelmiştir. Diğer taraftan özellikle borçlanmanın faiz giderlerinden dolayı en olumsuz sonuçlarından biri olan gelir dağılımını bozması Hazinenin çıkarmış olduğu kupürlerin büyüklüğünün yüksek olması nedeniyle de söz konusu durumu daha da olumsuz etkilemiştir.
Interest expense in the Turkish budget system in the first quarter, especially in the 1990s and 2000s, have attracted attention as an important item of expenditure. In particular, the economic crises in the period 1994-2001 in line with Treasury borrowing to meet cash needs of high-interest papers in this case was obliged to give priority expenditure items (health, education and social spending) prevented making the desired level.However, after 2002 the political stability, especially in terms of economic and financial burden interest expenses in the budget has decreased each year. More than half of GDP, while interest payments in 2001, this proportion was reduced to 30% by the year 2010. On the other hand again, all tax revenues collected in 2001 and reached the final stage, this rate was not enough to interest payments and reduced interest expense in the financial dominance of the central government budget has been reduced.Historically subjected to significant changes in interest expenses and the expenses which are the main reason for the selection of public sector debt as the subject of the thesis has demonstrated a significant share of the change is rapid. This is especially so in recent years become a very important technique of borrowing and debt management has demonstrated that depending on the various aspects of change and development in the last part of the study are discussed.One of the most important results achieved in this study compared to previous years prolonged maturity of public sector borrowing, ie treasury bills and treasury bonds to be used rather than the beginning of the financial terms of the pressure effect due to reduced interest expenses and borrowing, and thus become more sustainable. On the other hand, particularly the negative consequences of borrowing because the interest expenses in the income distribution is one of the clippings that impair the Treasury has done well because of the high magnitude of the negative impact on the situation in question.