Bu çalışmanın amacı, Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemlerinde meydana gelen siyasi, sosyolojik ve hukuk sisteminde ki değişimlerin toplumsal etkilerini, sosyolojik veriler ışığında analiz etmektir.Osmanlı Modernleşmesi, temelde ağır askeri yenilgilerin ardından pragmatist bir ihtiyaçtan hâsıl olmuştur. Bu çerçevede ilk değişim askeri alanlarda görülür. Ancak garip bir şekilde, başladığı gibi sonuna kadar da bu mantık paralelinde devam etmiş, son dönemlere kadar da militarist bir karakter hâkim olmuştur. Böylece bu anlayışa aceleci, yüzeysel ve şekilsel bir paradigma damgasını vurmuştur. Batıyı kendine rehber olarak almasına rağmen, Batı'daki köklü değişimin (aydınlanma felsefesi gibi) hangi temeller üzerinde yükseldiğinden habersiz olması bir yana; toplumsal tepkilere karşı da duyarsız bir şekilde yoluna devam etmiştir. ?Halk için halka rağmen? düşüncesinin kökleri bu döneme kadar uzanır.Bürokratik yapıların bu rasyonel ve pragmatik karakteri, uyum konusunda avantaj sağlarken, medeniyet prototipleri düzeyinde felsefi hesaplaşmanın daha yüzeysel bir nitelikte sürdürülmesine yol açmıştır. Bu yüzeysellik, modernleşmenin Türkiye'de her dönem şekilsel yönünün merkeze alınmasına yol açmıştır. Şekil ve öz çelişki barındırdığı için bu durum toplumsal alanda bir ikillilik meydana getirmiştir. Bu ikililik (düalizm), Hukuk, eğitim, gibi devletin modernleşmeyle beraber nüfuz ettiği ama her zaman tam denetim sağlayamadığı alanlarda, uzun süre varlığını devam ettirmiştir. Medreselerdeki eğitim, dini nikâh, boşanma, miras, iktisadi hayat vs. uzun sayılabilecek bir modernleşme tecrübesine rağmen, toplumun önemli bir kesiminde hayata anlam vermeye devam etmektedir.Bu durum sosyoloji literatüründe ?kültürel gecikme? olgusuyla izah edilmektedir. (Kültürün maddi yönü hızlı manevi yönü yavaş gelişir ) Daha ideolojik yaklaşımlar, modernleşme ile beraber bunun nihayet bulacağı tezini esas alarak, büyüsü bozulan dünyada gericiliğin direnmesi olarak görmektedir. Oysa sanıldığı gibi bu geçici bir durum olmadığı gibi toplumun bilinçaltında varlığını sürdürmeye devam etmektedir.Bu çalışmada kültürün farklı bir tanımından yola çıktık: ?Kültür, her şey unutulduktan sonra geriye kalanlardır? Aradan geçen onca zamana rağmen geriye nelerin kaldığını hukuk üzerinden değerlendirdik. Geriye kalanlar aynı zamanda hem esas, hem de değiştirilmeye çalışılana karşı toplumsal bir direnç ve jakoben değişime karşı sessiz bir tepkidir.Anahtar Kelimeler: Osmanlı, Modernleşme, Kültür, Siyaset, Hukuk
The purpose of thesis, To analyse, with sociological data, the effects of changes in political, sociological and legal system during the later years of Ottoman Empire.Heavy defeats of the Ottoman Empire resulted in a pragmatist need for the modernization of the empire. The first of these changes occured in the army. Interestingly, this change in military frame of mind continued until the end of the Empire. Thus, this hasty and superficial decision and modal paradigm made the result. Even though they took the West as a guide, they were still far from some of the fundamental changes in the West such as the Enlightenment, and still continue their way while ignoring social problems. The mentality of ?For the people, even if the people are against it? goes back to this period.While beaurocratic framework had the advantage of having harmony with rational and pragmatist charactistics, it brought the level of philosophical negotiations of civilizational protype to a much simpler form. A superficial understanding of modernization had become the center of modernism discussions in Turkey. This main contrudiction resulted in duality among people. Because of this superficial understanding of modernization by the state , duality continue to exist in certain fields, such as law and education. Nevertheless, having experience of the modernization process, education in religious schools, religious marriage, divorce, inheritence, economy of life played a significant role in lives of some people in the society.This situation has been decribed as ?cultural delay? in sociological literature. (materialistic change of culture is fast and moral change is slow) More ideological approches expect the end for this discource with modernization and consider this as a stand of retrogadation front of a meaningless world.We look at culture with a different understanding; ?culture is what appears after everything is forgotten.? Therefore, we have analyzed, through law system, what has been left after the passing of time. What is actually left behind is foundation as well as social resistence against what is been trying to change and a passive resist against ?For the people, even if the people are against it.?Key Words: Ottoman, Modernization,, Culture, Politics, Law