Bu çalışmada; Türkiye'nin iç ve dış göç süreci iktisadi açıdan analiz edilmiştir. Bu çerçevede; uluslararası göç hareketlerinin teorik yapısının, nedenlerinin ve gelişmekte olan ülkelere etkilerinin Türkiye bağlamında değerlendirilmesi ve son olarak Türkiye'nin iç göç sürecinin belirleyicilerinin tespit edilmesi hedeflenmiştir.Genel olarak göç; özgür insanların refahlarını artırmak amacıyla yaşadıkları coğrafik mekânı terk ederek, farklı bir coğrafik mekâna yerleşmeleridir. İnsanların bir başka ülkeye göç etme özgürlüğüne sahip olması için; yapısal şartların varlığının yanı sıra göç sistemleri teorisinin işaret ettiği şekilde ülkeler arasında göçmen akımı konusunda gerekli anlaşmalar yapılmış olmalıdır. Ancak bu koşullar altında ekonomik göç teorisinin savunduğu gibi, göçmenler daha iyi yaşama imkânına sahip olacakları gelişmiş ülkelere göç edeceklerdir. Türkiye'nin, 1960'larda Almanya ile başlayan daha sonra diğer AB ülkelerine de yönelen ve ekonomik krizle birlikte 1970'lerde önemi kaybeden dış göç sürecinde de tüm göç teorilerinin etkilerini görmek mümkündür. Dünya genelinde olduğu gibi Türkiye'nin dış göç sürecine de öncelikle yön veren temel unsur yapısal şartlar olmuştur. Daha sonra AB ülkeleriyle yapılan göçmen anlaşmaları göç sistemleri teorisini, son olarak daha iyi iş ve gelir imkânına sahip olmak isteyen insanların göçü ise ekonomik göç teorilerine uygundur. Göç sürecinde, göçmenlerin akrabalarını ve çevrelerinde ki diğer insanları göç için cesaretlendirmeleri ilişkiler ağının önemine dikkat çekmektedir.Türkiye'de, 1960'lardan 1970'lerin başına kadar yaşanan hızlı dış göç süreci ile önemli ölçüde döviz kazancı elde edilmesine ve iç piyasada işsizlik baskısı azaltılmış olmasına rağmen, dış göç sürecinin bu gün geldiği nokta beşeri sermayenin bedava ihracı şeklinde ortaya çıkan ?beyin göçü? olgusudur. Günümüzde yabancı iş gücü talebini durduran gelişmiş ülkeler; Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde yeterli çalışma şartları ve ekonomik imkânları bulamayan araştırmacı, uzman, üniversite öğrencisi gibi yetişmiş beyinleri ülkelerine çekmek için birbiriyle yarışmaktadır.Türkiye için göçün diğer önemli boyutu da 1950'li yıllardan itibaren önce kır-kent sonra kent-kent ağırlıklı hale gelen iç göç sorunudur. Çalışmada yapılan ampirik analizler, bu gün ülkenin en temel sorunu olan iç göçün en önemli belirleyicisinin daha iyi istihdam imkânına kavuşma isteği olduğunu göstermektedir. Buradan hareketle iç göç sürecinin önlenmesi için; kamu kaynaklarını göç alan bölgelere aktarmak yerine, göç veren bölgelere aktararak bu bölgelerde istihdam ve eğitim imkânlarının arttırılması, yoksulluğun önlenmesi dolayısıyla da göç veren bölgelerin insani gelişme yönünden yaşanır hale getirilmesi gereklidir.Anahtar kelimeler: Göç, İnsani Gelişme, Bölgesel Gelişme, İstihdam İmkânı, Yoksulluk
In this study, internal and external migration process of Turkey has been analyzed with respect to economic dimension. Within this framework the aim is to analyze theoretical structure of international migration movements, their causes and impacts on developing countries as regards Turkey and finally to identify the determiners of the internal migration process in Turkey.In general terms, migration is the settlement of free people to a different geographical place in order to increase their welfare. In order for people to possess the freedom of migration to another country, in addition to structural conditions, necessary agreements regarding the flow of migrants must be signed amongst countries, as pointed out by migration systems theory. However, as advocated by economic migration theory, under these circumstances, migrants will emigrate to developed countries that offer better living conditions. It is possible to view the impacts of all migration theories on the external migration process of Turkey that was initiated during the 1960s with Germany then spread to other EU members, and with the economic crisis this migration process lost impetus in the 1970s. Parallel to the global trend, structural conditions have been the primary element guiding external migration process of Turkey. Migration agreements signed with EU countries subsequently are compatible with theory of migration systems and finally migration of people seeking better jobs and income matches the theory of economic migration. In the process of migration, encouragement of migrants for their relatives and close friends indicates the significance of the network of relations.Although significant amounts of foreign exchange were saved and the pressure of unemployment was soothed in internal market in Turkey during the rapid external migration process from the 1960s till the beginning of the 1970s, the current external migration process is the free exportation of human capital which is termed as ?brain drain?. At present, developed countries- which no longer accept foreign labor- compete with each other in order to attract trained minds like researchers, specialists or university students who have limited economic and working conditions in developing countries like Turkey.Another critical aspect of migration for Turkey is the internal migration which as of 1950s first took place as rural-urban then urban-urban centered. Empirical analyses conducted in this study indicate that the most significant determiner of internal migration which is presently the basic problem of the country is the drive to have better employment opportunities. Based on this fact, in order to prevent internal migration process, instead of transferring public funding to immigrant receiving regions, the funds should be transferred to emigrant regions so that in these regions employment and education opportunities can be improved, poverty be prevented; hence, these regions are to be more liveable as regards human development.Keywords: Migration, Human Development, Regional Development, EmploymentOpportunity, Poverty