Bu çalısmada farklı kültürler arasında bir aktarım aracı olarak çeviri konu edilmistir.Ancak bu baglamda çevirinin tek ve en gerçekçi aktarım oldugundan sözedilmemistir. Daha çok, öteki olan bir kültürün yapıtı, bir baska ve bu anlamda kendikültürünün olusması için olan ilgiden söz edilmistir.Bu baglamda, Alman Romantisizmi dönemi ele alınmıstır. Bu edebi akımın olusmasüreci ve tarihsel arka planı bu çalısmada ortaya konulmaya çalısılmıs ve gelisen odönemin olusumunda Alman toplumunun kendi kültür merkezini diger Avrupaülkelerinden farklılastırma egilimine dikkat çekilmistir.Böylece neden Hint Edebiyatına ilgi duydukları anlatılmıstır. Çalısmaya örnekolusturması için Alman Romantik Edebiyatçılarından Friedrich Rückert konuedilmistir. Bunun yanında Alman Romantisizmin kuramcılarından olan bazı önemliedebiyatçılara da yer verilmistir.Alman Romantiklerinin çalısmalarının kültür etkinligi oldugundan söz edilmistir.Yapılan bu etkinligin ancak bir çeviri baglamında olustugu ortaya konulmayaçalısılmıstır. Böylece çevirinin içerigi de bir sorunsallık olarak sunulmustur. Ayrıcakültür kavramını ortaya koyan Avrupalı düsünce sisteminin dünyayı ayrıstırabildigikonu edilmistir. Alman Edebiyatçılarının Romantizm akımının dogrultusunda, Doguve Batı ayrımındaki kültürleri bir bütünlük içerisinde toplama ugrasıları konuedilmistir. Bu ugrasının bir anlamda kültür kavramını asabilen bütünlestiricilikoldugundan da söz edilmekte, aynı zamanda kültürler arası etkilesim olarak da elealınmaktadır. Söz konusu kültür çalısmasının sorunsalı dile getirilmeye çalısılmıstır.Hint Edebiyatıyla ilgilenen ve Alman Romantiklerini iyi tanıyan bir edebiyatçı olmasıdolayısıyla, Cemil Meriç de bu çalısmanın içerisinde yer almaktadır. AlmanEdebiyatını zenginlestirmek amacıyla, kendi dillerine dilbilimsel yapıda benzer olan,Hint ve Fars dilleri ve onların edebiyatlarından çeviriler yapmıs olmaları ve bundandolayı kültür etkilesimlerinin olması için iletisimde dil kullanıldıgı gibi, kültürtransferinin de çeviriyle oldugu bu çalısmada ortaya konulmaya çalısılmıstır.
The purpose of this work is to show the translation as means for communication of thecultures. One can state however from the fact not definitely that the translation, only and evena pure transmission means are. One can present more of the fact that a translation of aMaterialen of the other culture, for an own culture determining interest, when an addingmeans can be. Thus I have tried, which German romantic, because of their interest to easterncultures and because of cultural inclinations to present as the translators that did not want totranslate the sanskritische texts from the Indian range to the original familiarly. Separatemore an attempt intended, that did want to, on the basis another literature, their own style andsound, both with western motives deliberated own new literature to thus bring. That was thework whose background it for it brought so a tendency to lead. Because when I examined thetendencies of other European peoples, it came out that none except the German philosophersand writers, who examined Indian or eastern languages and their literatures not in thisconnection. Also Cemil Meriç maintains. So after the Turkish philosopher and writer CemilMeriç. Because Meriç decided to examine the Indian literature and to wake up over it theattention in the Turkish literature. On the other hand Meriç tries the culture term than:"Culture is a word that the thought poverty of the west documents: not understandably todefine darkly and dishonestly.? Because in this connection the speech cannot be from aculture transfer, although one can bring the cultures however on the basis a translation tocommunication. Thus I came to the judgement that the translation for a merged form of aliterary one and a culture term can be and from a translator writer to demonstrate is possible.As writers and as translators of busy workers of the literature the mediator for a realnoticeable, tolerant and a more humanere is simultaneous lives together the different cultures.It leads intended to effective culture agreement that probably to the previous understood of acommon can lead. The translation with a synthetic intention lies in this connection as a meansfor a completeness of many different cultures. Of this exit I have from the German romantics,because he could control this fusion of the languages so particularly Friedrich Rueckert aswork intended and tries it on the basis this thesis to present. Also I have to present someremarkable other writers tried briefly, in order to show that it on the basis its attention to theIndogermanistik, culture transmission methods to have successfully accomplished. Inaddition also because of their romantic world view and poetry efforts to show could that intotwo polar ones introduced world does not have to exist always. They merged the differencesin a unit in the poetry. Also I have connection maintained whose that German philosophy canshow their conditions approximately a French and because of their language family againstlatin. It that the Germanistik not of like with the other members of latin languages was thatthey look for their ancestors not with that Antique ones or at the Renaissance separate morefar outside from the European. In in the middle Europe as differently to be you can also to aspecial character led. I have try the attitude of German philosophy remarkable to make;because it, in which they go romantically to the thing, which let importance show. My workis more that, which sees the translation as a romantic behaviour for a culture communicationand a culture transmission.