İnsanları inkâra sürükleyen etkenlerin başında onu kararsızlık ve ızdırap içinde bırakan bir tanesi vardır ki o da ?şüphe?dir. Bu şüpheden kurtulamayan insan kâmil bir imana ulaşamamaktadır.Bununla birlikte şüpheyi, olumlu anlamda, hakiki manada imana ulaşmada bir vesile olarak düşünmek veya kullanmak da mümkündür. Peki, müşriklerin ve inkârcıların ortaya attıkları bu şüpheler onları imana götürecek türden şüpheler midir? Şüphelerinin özellikleri nelerdir? Yoksa cehalet, inat vb. şeylerden kaynaklanan samimi olmayan bir takım şüphe ve buna bağlı iddialar mıdır?Biz, çalışmamızda müşriklerin ve inkârcıların şüphelerini Kur'an'ı Kerîm ışığında ele alıp değerlendirmeye çalıştık. Ulûhiyete yönelik şüphe ve itirazları ele alırken, Allah'ın varlığına ve birliğine ve Allah'ın sıfatlarına yönelik şüphe ve iddiaları şeklinde konuyu inceledik.Bu şüphe ve itirazların yine Kur'an'dan cevaplarını bulmaya çalıştık.
Among most important factors that bring people into denial, there is one that gets them in hesitation and affliction, that is, ?doubt?. The human who can not get over this doubt is never able to have a complete belief. On the other hand, with its positive sense, it is possible to use doubt as a tool to attain the genuine belief. But is the doubt which disbelievers and deniers put forward from this kind that bring them to the belief? What are characteristics of their doubts? Otherwise, are they some insincere arguments resulting from darkness and stubborness?In this study, we try to look into and evaluate these kinds of doubt in the light of Quran. We have dealt with their doubts and argumants over God, Quran and revelation, prophecy and afterlife and resurrection seperately. Finally we have tried to find some replies to these doubts and arguments of theirs.