Gelir dağılımı, bir ülkede belirli bir dönemde meydana getirilen milli gelirin o ülkede yaşayan fertler, fertlerden oluşan gruplar ve üretim faktörleri arasındaki dağılımı; Yoksulluk ise, elde edilen kazançların bireyin varlığının devamı için gerekli olan yiyecek, giyim ve asgari düzeydeki fiziki ihtiyaçlarını karşılayamama durumunu ifade etmektedir. Gelir dağılımında adaletin sağlanması ve yoksulluğun önlenmesi uzun yıllardır Türkiye'de üzerinde durulan bir sorundur. Çünkü gelişmekte olan ülkelerdeki gelir dağılımındaki dengesizlik ve yoksulluk olgusu sosyal ve ekonomik sorunların kaynağını oluşturmaktadır. Örneğin milli gelir pastasının büyük bir bölümünün yüksek gelir grupları arasında paylaşılması durumu refahın düşük gelir grupları arasında yayılmasına engel olmaktadır. Dolayısıyla hükümetler bu adaletsizliği gidermek amacıyla düşük gelir gruplarına ayni, nakdi veya sosyal yardımlarda bulunmakta (Ör; belediyelerin sosyal yardımlaşma kurumları aracılığıyla yaptığı nakdi, gıda, kömür yardımları veya genel sağlık sigortası kapsamında düşük gelirlilerin sağlık primlerinin hükümetçe ödenmesi), yüksek gelir gruplarına ise gelirleriyle orantılı vergi almaktadır (Ör; Özel Tüketim Vergisi'nde yapılan değişikliklerle yüksek gelir gruplarının kullanımında olan (lüks) malların vergi oranlarının arttırılması, gelirlerinin gelir vergisinde yüksek dilimlere tekabül etmesi ve vergilendirilmesi gibi). Böylece düşük gelirlilerin gelirlerinde iyileşmeye, yüksek gelirlilerin gelirlerinde ise nispi azalmaya sebep olmaktadır. Uygulanan bu politikaların rakamlara nasıl yansıdığını yani gelir dağılımının ne derece adil olduğu, yoksulluğun ne derece önlenebildiğini ise rakamlar yardımıyla TÜİK tarafından yapılan araştırma sonuçları vermektedir.Çalışmada öncelikle Gelir Dağılımı ve Yoksulluk olgusu teorik olarak ele alınmış, Türkiye'de gelir dağılımı ve yoksulluk verileri tablolar eşliğinde irdelenmiş, Türkiye'de uygulanan politikaların yansımaları üzerinde değerlendirilmeler de bulunulmuş, üçüncü bölümde de bu verilerin Sakarya İl'inde kentsel alanda uygulanan anket neticesiyle karşılaştırmalar yapılmış, Sakarya'da kentsel alanda oturan fertlerin gelirlerinin hangi aralıkta olduğu ve Sakarya'da kentsel alanda yoksulluk olgusunun olup olmadığı rakamlar üzerinden değerlendirilmiştir. Ayrıca karşılaştırmalı tablolar ile hane halklarının gelirlerini etkileyen faktörler arasındaki ilişki incelenmiştir. Sakarya İl'inde kentte yaşayanlar içerisinde açlık sınırı altında yaşayan fertlerin oranının (binde 16) Türkiye'deki (2009 yılı) açlık sınırı altında yaşayan fertlerin oranından (binde 6) yüksek olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca asgari ücret altında yaşayan fertlerin oranı % 4,2 (37 bin kişi), yoksulluk sınırı altında yaşayan fertlerin oranı ise % 15,4 (99 bin kişi) olarak gözlenmiş, Türkiye'de ise bu oran % 18,08 olarak Sakarya İlindeki yoksulluk sınırının üzerinde tespit edilmiştir.
Income distribution states the distribution of national income that is created in a country in a certain period of time among the individuals, groups consisting of the individuals and the factors of production living in that country. The poverty also states the situation of that the incomes cannot be able to meet the minimum physical needs such as food and cloth. Securing the justice in income distribution and preventing the poverty is long term stressed issue in Turkey. Because the imbalance in distribution of income in developing countries and the fact of poverty are the basis of the social and economic problems. For instance, the fact that the most of the pie of national income is shared among the high income groups prevents that the prosperity is shared among the low income groups. Therefore, in order to ease this inequity the governments procure aid in kind, financial aid and social aids and the high income groups are taxed according to their profits. For example, financial aids that municipalities provided through social assistance and solidarity foundation and the high taxes levied from high income groups by the tax office are that kind of implementations. (such as with the changes done in Special Consumption Tax, the increases in tax rates of luxury consumption goods which are in the use of high income groups and the fact that their incomes correspond to high income tax bracket). Thus, this situation provides betterment in low-incomers? earnings and partial decrease in high incomers? earnings. It can be also learned through the facts and figures that are clarified by TUİK.In this study, primarily income distribution and poverty fact are discussed theoretically; size distribution of income and poverty fact in Turkey are examined in company with the tables; evaluations are made on the reflections of the policies carried out in Turkey. In the third section, this data are confronted with the survey conducted in Sakarya Province; in which distance the income of the inhabitants of Sakarya Province are and if the poverty fact exists or not are reviewed through tables. Then the relationships between the factors that affect the incomes of the households are checked over by the help of the comparative tables. It is determined that sixteen per thousand of the people of Sakarya are on the threshold of hunger which is higher than the rate of the individuals living on the breadline in Turkey according to the data of 2009(6 per thousand). Besides, the rate of the individuals living under the minimum wage are monitored as 4, 2 % (37 thousand person), the rate of the individuals living under the poverty line are monitored as 15, 4 % (99 thousand person). While this rate in Turkey is observed as 18, 08% which is higher than the rate of the poverty line in Sakarya Province.