İnsanın fıtratında yüce yaratıcıyı arama ve tanıma meyli vardır. Bu meyil doğrultusunda insanlar aklı ya da vahyi veyahut da her ikisini esas alarak yaratıcı hakkındaki sorularına cevaplar bulmaya çalışırlar. Allah?ı tanıtan İslam?ın temel kaynakları Kur?an ve hadis O?nu en güzel isimler ve kemal sıfatlarla nitelemiş her türlü noksanlıklardan da münezzeh kılmıştır. Bu isim ve sıfatlar Kur?an ve hadislerin muhatabı olan insanın algı düzeyine uygun ve anlayabileceği bir formda zikredilmiştir. Bu durum Hz. Peygamber ve sahabelerin çoğunluğunun hayatta olduğu dönemde herhangi bir sorun oluşturmazken takip eden dönemde bazı faktörlerden dolayı problemlere ve fikir ayrılıklarına yol açmıştır. İlahi sıfatların zât-sıfât ilişkisi açısından tartışılması ve farklı yaklaşımların oluşmasında mürtekib-i kebire, haberi sıfatlar ve kader problemlerinin etkisi bulunmaktadır. Ehl-i sünnet?in dışındaki mezheplerin zât-sıfât ilişkisi problemine yönelik yaklaşımını dış unsurlara dayandıran bilginler ve batılı araştırmacıların yanı sıra Ehl-i sünnet?in yaklaşımını da Hıristiyan teolojisine dayandıran H. A. Wolfson gibi batılı araştırmacılar bulunmaktadır. İslam kaynaklarından hareketle erken döneme ilişkin ileri sürdüğü yargılar, onun bu görüşünü temellendirmesinde başvurduğu ana unsurları teşkil etmektedir. Fakat erken döneme ait kelam kaynakları esas alınarak İslam bilginlerinin zât-sıfât ilişkisine yönelik farklı yaklaşımları ve bu yaklaşımların savunusunda ileri sürülen temel argümanlar incelendiğinde Wolfson?un ileri sürdüğü bu yargıların isabetli olmadığı, problemin oluşmasında özellikle kader ve haberî sıfatlarla ilgili tartışmaların tesirinin ön plana çıktığı görülmektedir. Ehl-i sünnet?in, kendi yaklaşımını savunmak için daha çok Kur?an-ı Kerim, hadis, icma, dilbilimsel delil ve Kur?anî akıl yürütme yöntemi olan istişhâd biş-şâhid ale?l-gâib gibi delillerden faydalandıkları görülmektedir. Bu yüzden Ehl-i sünnet?in sıfât yaklaşımının teşekkülünde Hıristiyan teolojisinin etkisi bulunduğunu iddia etmek isabetli görünmemektedir. Anahtar Kelimeler: zât-sıfât ilişkisi, zâidlik, ayn, gayr, deliller
The nature of human has a tendency to searching and recognizing of the Supreme Creator God. In this direction people have studied to find answers for their quesitons by use of wisdom or revelation or both of them. Major Islamic resources introducing Allah, that is Qur?an and Hadith, have described Him with the most beautiful names (asma al-husna) and perfection attributes (sıfât al-kamaliyya) and have declared Him to be free of every inadequate adjectives. These names and attributes are appropriate to perception level of human that Qur?an and Hadith addresses him, as well as have been stated in a comprehensible form. Even though this situation didn?t cause a problem in the period of which the prophet Muhammad or the most of companions of him lived, led to problems and difference of opinion by the way of some factor?s effects in the following period.The status of committer a major sin (murtakib al-kabira), habari adjectives and destiny (Qadar) have effect on the discussion of divinity attributes in the context of relation between essence (zât) and attributes (sıfât). Besides of Muslim scholars and orientalists that have based approach of sects apart from Ahl al-Sunnah to problem of relationship between the essence and attributes on the other cultures and religions, especially Wolfson takes Ahl al-Sunnah?s approach back to Christian theology too. Postulates, which are related to early period, that Wolfson put forward with reference to Islamic literature have constituted a basis elements to which he refered in an attempt to evidence this opinion. But when Islam scholars? different approaches to relationship between the essence and attributes and their main proofs have been examined, ıt is able to be realized that these postulates of Wolfson aren?t truth. Even It is comprehensible that Qadar and Habarî attributes influenced the shaping of the problem. In addition to this, ıt is able to be realize that Ahl al-Sunnah have given proofs such as Qur?an, Hadith, ijmâ?, linguistic proof and istidlâl bi al-shâhid alâ al-ghâib derived from Qur?an. Therefore ıt isn?t truth that Christian theology have influenced the shaping of Ahl al-Sunnah?s appoach to attributes. Key Words: relationship between essence and attributes, abude, the same as, the different from, proofs