İnsanların hayatında büyük ve köklü değişime neden olan sanayileşme çağı, insanların doğayla basa çıkabilmesini, değişik yaratıcı fikirler ortaya koyabilmesini sağlamıştır. Diğer taraftan bu olumlu yönüne ve insanların hayatında sağladığı köklü değişime rağmen insanların yaşamı olumsuz bir şekilde etkilenmiştir. Sanayi Devrimi ile birlikte taşradan kentlere kitlesel göç hareketi büyükkent sorunsalının ana çıkış noktasıdır. Böyle bir göç dalgası şehir ve taşra arasında istenmeyen bir nüfus eşitsizliğine sebep olmuştur. Şehir nüfusu günbegün artarken taşrada ise bu durum maalesef tam tersidir. Bu göç hareketiyle birlikte insanların toplumsal ve kültürel yapısının hızlı bir şekilde değişimi, bu sorunun daha da derinleşmesine neden olmuştur.Bu çalışmada öncelikle büyükkent sorunsalının temelleri araştırılarak, edebi çerçevede nasıl ele alındığına dair genel bilgiler verilmiştir. Bu bağlamda Avrupa'da sanayileşmeyle birlikte ortaya çıkan yeni sınıflar ele alınıp, bu sorunsal karşısında en çok ezilen sınıf, işçi kesimi ve sorunları ön planda tutulmuştur. Daha sonra bu sorunsala önemli bir örnek teşkil eden ve iki eserimizin ana kaynağını oluşturan Berlin şehri tarihsel, kültürel açıdan incelenerek bu sorunsaldan izler ve kesitler aranmıştır. Bu kesitler, bilhassa eserlerin kaleme alındığı yıllar temel alınarak dönemsel farklılıkları ön plana çıkarma amacı taşır. Ayrıca kentleşme sürecinde şiddet, açlık, fakirlik, sosyal çatışmalar, kötü yaşam koşulları, yoksulluk ile zenginlik gibi çelişkileri bir arada barındıran Berlin şehrinin Alman toplumu için önemi vurgulanarak, Berlin'in bu çift yüzü örneklerle yansıtılacaktır. Ana bölümde ise Alfred Döblin'in "Berlin Alexander Meydanı" ve Aras Ören?in "Berlin Savigny Meydanı" adlı eserlerinde büyükkent sorunsalını anlama konusunda bizlere ışık tutacak öğeler, iş ve yaşam mücadelesi, yalnızlık ve tekdüze yaşam, dini ve ahlaki değerler, suç vb. başlıkları altında incelenmiştir. Döblin ve Ören tarafından modernleşme sürecinde şehirlerde yaşanan kaos ortamı, ekonomik ve sosyal yapı içerisinde yalnızlaşan, yabancılaşan insanların toplumdan kopuş süreçleri bu iki yapıtta nasıl verildiğine dair izler sürülmüştür. Eserlerde ulaştığımız bir diğer ortak sonuç ise bireylerin büyükşehir yaşantısı içinde var olabilmek adına orada geçerli olan hayat koşullarına kişiliklerinden taviz vererek uyum sağlamaları gerçeği ve buna karşı koyanların ise bu sistem içinde nasıl yok olduğudur. Anahtar Kelimeler: Büyük kent, sorunsal, Berlin, sanayileşme, Alfred Döblin, Aras Ören.
The industrialization era, which has an enormous and radical changes on the life of people enable them to come up with many different useful, creative ideas and to deal with the hardship of the nature. On the other hand, these radical changes and improvements have affected the life of people negatively. A number of people migrated from villages to the cities. Such a mass migration has resulted in undesirable population inequality between cities and villages. While the inhabitants of the cities increased day by day, the number of people in villages was unfortunately getting less. Because of deficit in accommodation, the majority of people, who hope for better life in cities, began to face up with many difficulties. First of all, we intend to give common information about the problematic of the big cities in literary perspective. In this connection reference, our priority is to show the proletariat class, which appears as a new class throughout industrialization and one the most suffering class of the big city's problematic. Then Berlin, which is an example of this problematic and the main element of two pieces, is researched to find traces by analyzing in terms of history and culture. These traces, based on the periods in which the pieces were written, aim to show the periodic differences. Furthermore, it will be reflected "double face" of Berlin by pointing out the importance of Berlin that contains the contractions like crime, starvation, poverty, social conflicts, wealth during industrialization.In main section we will focus on following the traces such as work and surviving, loneliness and monotony, religious and moral values and crime, emphasized in the pieces Berlin Alexander square of Alfred Döblin and Berlin Savigny square of Aras Ören. Such components play a significant role to make out the problematic of the big city. In their works, Ören and Döblin, in the modernization process, describe chaos environment existing in cities and people's loneliness and alienation in the social and economical structure. Another common conclusion in the pieces, what we reached, is the fact that the people get into the life of big city by making concessions to their character for the sake of surviving in big city and the ones, being opposite of this situation, disappear in this system. As a result of industrialization and changing life standard, it allows people to isolate with each other and it means "estrangement". Keywords: Big city, problematic, Berlin industrialization, Alfred Döblin, Aras Ören