Uluslararası Mülteci Hukuku'nda mültecilik: Irkı, dini, vatandaşlığı, muayyen bir sosyal gruba mensubiyeti veya siyasi kanaatleri yüzünden zulme uğrayacağından haklı olarak korktuğu için doğduğu ve büyüdüğü ülkeyi terk etmek zorunda kalan kişi olarak tanımlanmaktadır. Eskiden beri var olan mültecilik 1. ve 2. Dünya Savaşı'ndan sonra Avrupa'da büyük bir sorun haline gelmiştir. Bu sorunun çözülmesi ve mülteci durumunda bulunan milyonlarca insanın güvenliğinin sağlanması ve onlara gerekli hakların ülkelerce verilmesi için 1951 yılında uluslararası mülteci hukuku için oldukça önem teşkil eden Cenevre Sözleşmesi imzalandı. Söz konusu bu sözleşme ile birlikte mültecilik kavramının nasıl tanımlanacağı gündeme gelmiş oldu. Mülteci tanımı ve hukuku ile ilgili düzenlemeler bu sözleşme ile sınırlı kalmadı. 1967 yılında bu sözleşmeye ek olarak bir protokol imzalandı. Bu imzalanan protokol ile birlikte mülteci tanımı daha da geniş bir hal almaya başladı. Bu dönemde özellikle göç yönü daha çok Avrupa yönünde olmuştur. Bundan dolayı da Avrupa ülkeleri de bu sorunun çözümü için önlemler almaya çalışmıştır. Bu çalışmalarını daha çok Avrupa birliği nezdinde yürütmüşlerdir. Avrupa Birliği bu sebepten dolayı birçok önemli sözleşmesinde mülteci kavramına ve mültecilerle ilgili konulara yer vermiştir. Tüm bunlara baktığımızda yapılan sözleşmeler ile birlikte uluslararası Mülteci Hukuku'nun önem kazandığını görmekteyiz. Bu çalışmada yukarıda kısaca değinilen konular Uluslararası Mülteci Hukuku ve AB başlığı altında incelenmeye çalışılacaktır. Anahtar Kelimeler: Cenevre sözleşmesi, 1967 Protokolü, mültecilik, AB
According to International Refugee Law a refugee is defined as a person who owing to well-founded fear of being persecuted for reasons of race, religion, nationality, membership of a particular social group or political opinion, is outside the country of his nationality and is unable or, owing to such fear, is unwilling to avail himself of the protection of that country. Refugees have become a problem in Europe since First World War and Second World War. Accordingly, Geneva Conventions were signed in 1951, which have a great importance in terms of International refugee law,in order to tackle this problem, ensure security of millions of people with refugee status and grant them necessary rights by the countries. With these conventions, the question of how to define refugee's concept came to the fore. The regulations regarding Refugee law and Refugee definition weren't only limited to the Geneva Conventions. In 1967, a new protocol was signed in addition to these Conventions. Thanks to that signed protocol, definition of refugees began to be used in a broad sense. During this period, migration direction was mostly done towards Europe. For that reason, European countries have tried to take necessary measures to settle this matter. These works to resolve the migration problem were mostly carried out before EU. Furthermore, European Union has given place to refugee's notion and matters concerning refugees in numerous EU conventions. If we have a glance to all these developments, we can see that International Refugee Law has gained importance with these conventions. In the present study, the matters briefly mentioned above and International Refugee Law will be handled under EU title. Keywords: Geneva Conventions, 1967 Protocol Relating to the Status of Refugees, Refugees, EuropeanUnion