Türkiye'de cumhuriyet öncesi dönemde edebi çeviri etkinliği özellikle Fransa'daki yönelimleri örnek almıştır. Ancak bunlar daha sonraki dönemlerde çeviri olarak kabul görmemektedir. Çünkü bunlar kaynak metnin uyarlaması niteliğindedir, kaynak metni sadece esin kaynağı olarak ele alır ve çoğu zaman kaynak metinden çok uzaktır. Cumhuriyet döneminde ise bir önceki dönemin aksine çeviriler belirli temel ilkelere göre oluşturuluyordu. Günümüzde çeviri etkinliği ise çeviribilim temelinde gerçekleşmektedir. Çeviri eylemi gerçekleştirilirken ya da çeviri öncesinde hangi metinlerin nasıl çevrilmesi gerektiği konusunda karar verebilmek için çeviri kuramlarından yararlanılmaktadır. Bu çalışmamızda edebi metinlerin çevirisinde hangi çeviri kuramlarının tercih edilmesi gerektiğinin belirlenmesi hedeflenmiştir. Çeviri kuramlarından özellikle erek odaklı kuramların üzerinde yoğun olarak durulmuştur. Edebi çeviride tercih edilmesi gereken kuramları belirlemek amacıyla iki adet eser örnek olarak alınmış ve çevirileri incelenmiştir. Bu eserlerden biri Türkçeden Almancaya, diğeri ise Almancadan Türkçeye çeviridir. Şeçtiğimiz Türkçe eser Yaşar Kemal'in "Yılanı Öldürseler" eseridir, çevirmeni Cornelius Bischoff'dur. Almanca eser ise Hermann Hesse'nin "Siddhartha" eseridir, çevirmeni Kamuran Şipal'dir. Bu çalışmamız aynı zamanda kuramlar üzerinden bir çeviri eleştirisi de olacağı için, çeviri kuramlarının yanı sıra çeviri eleştirisi kuramları da açıklanmaya çalışılmıştır. Eserler ve çevirilerinin kuramlar ışığında incelenmesi sonucunda edebi çevirilerde erek odaklı çeviri kuramlarının kullanılmasının uygun olduğu görüşüne varılmıştır. Böylelikle erek kitle açısından çevirmenin çevirisi kusursuz bir çeviri olacaktır.
Before the republic period, in Turkey the literary translation activities had taken especially French tendencies as example. But these activities had not been accepted as translation in the later periods. Because they have the characteristics of source text, they handle the source texts as only the guiding spirit and they rare mostly far away from the source text. In the republic period, the translations had been constituted according to specific basic principles. However, nowadays, the translation activity has been performed based upon the science of translation. While the translation act is being performed or in order to determine which texts how should be translated, the translation theories are used. With this study, it has been aimed to be determined the translation theories to be preferred at the translation at the literary texts. In order to determine the translation theories at the translation of literary texts, two literary works have been taken as sample and their translations have been analyzed. First of these works is from Turkish language to German language and the other is from German language to Turkish language. The chosen Turkish literar work is Yılanı Öldürseler written by Yaşar Kemal and its translator is Cornelius Bischoff. The German work is Siddhartha written by Hermann Hesse and its translator is Kamuran Şipal. The translation criticism theories besides the translation theories have been tried to explained, because this study will be also a translation criticism through the translation theories. After the works and their translations were analyzed in the light of translation theories, it is concluded that to use of target oriented translation theories on literary translations is suitable. Thus, the translation of the translator will be a perfect translation in terms of the target readers.