Hasta hekim iletişimi, etkin bir sağlık hizmeti sunumu ve hastanın hekim ve hastaneye bağlılığının geliştirmesi bakımından önem arz etmektedir. Bu görüşten hareket ederek gerçekleştirilen bu tezin amacı, etkili bir hasta hekim iletişimi ile hastanın hekime ve hastaneye bağlılığını arasında ilişki olup olmadığını; hasta hekim iletişiminin hekim ve hastaneye bağlığını etkileyip etkilemediğini ve katılımcıların sosyo-demografik özelliklerinin hasta hekim iletişimi, hekime bağlılık ve hastaneye bağlılıkta bir farklılık oluşturup oluşturmadığını ortaya koymaktır. Çalışmada hasta hekim iletişimini ölçmek için Maly ve arkadaşları (1998) tarafından geliştirilen Hasta-Hekim Etkileşimlerinde Algılanan Etkinlik (PEPPI) Ölçeği; hastane bağlılığını ölçmek için Price ve Arnould (1999) tarafından hizmet sektörü için geliştirilen ve Wang, Hsiao ve Huang tarafından sağlık hizmetlerine uyarlanan Hastane Bağlılığı Ölçeği; Hekim bağlılığını ölçmek için Price ve Arnould (1999) tarafından geliştirilen hekim bağlılığı, Sharma ve Patterson (1999) tarafından geliştirilen tedavi hizmet kalitesi ölçeği, Hausman ve Mader tarafından geliştirilen kişiler arası hizmet kalitesi ölçeğinde oluşan ve tamamı Wang, Huang ve Howng (2011) tarafından sağlık hizmetlerine uyarlanan hekim bağlılığı ölçeği ile katılımcıların sosyo demografik özelliklerinden oluşan bir anket formu kullanılmıştır. Elde edilen verilerin geçerlilik ve güvenilirlik analizleri yapılmıştır. Verilerin analizinde tanımlayıcı istatistiksel yöntemler, yol analizi (PATH), bağımsız örneklerde t testi ve tek yönlü varyans analizi kullanılmıştır. Çalışmadan elde edilen bulgulara göre, hasta hekim iletişimi ile hekime bağlılık ve hastaneye bağlılık arasın da anlamlı ilişki bulunmaktadır. Hasta hekim iletişimi, hekime bağlılık ve hastaneye bağlılık üzerinde anlamlı etkiye sahiptir. Ayrıca, sosyo-demografik özelliklerden cinsiyetin hasta hekim iletişiminde; medeni durum, meslek grupları ve yaşın hekime bağlılıkta farklılık oluşturduğu bulunmuştur. Diğer sosyo demografik özelliklerin hasta hekim iletişimi, hekime bağlılık ve hastaneye bağlılık konusunda herhangi bir farklığa sebep olmamaktadır. Çalışmada ayrıca hekim cinsiyetinin hasta hekim iletişiminde, hastanın hekime bağlılığında ve hastaneye bağlılığında farklılık oluşturmadığı tespit edilmiştir. Çalışmanın sonucuna göre, hekim bağlılığı ve hastane bağlılığı oluşturmada hekim hasta iletişimi önemli bir araç olarak kullanılabilir. Bu sebeple hekim hasta iletişiminin hekimlerin mesleki donanımlarının bir parçası olarak değerlendirilmesi ve gerek örgün eğitim sürecinde, gerekse çalışma ortamlarında iletişim becerilerinin geliştirilmesi çaba harcanması önerilmektedir. Bu çabalarının günümüz rekabet ortamında hem hekim bağlılığı, hem de hastane bağlılığı bakımından önemli avantajlar sağlayacağı düşünülmektedir.
The patient-physician relation is important for supplying of affective health care and improving the patients' loyalty to physicians and hospitals. The aim of this thesis realized by moving from this view is to demonstrate that whether there is a connection between effective patient-physician communications and patient's loyalty to physician and hospital, whether the patient-physician communications influence the patient's loyalty to physician and hospital and whether participants' socio-demographic features make a difference on the patient-physician communications and patient's loyalty to physician and hospital. In this study the Perceived Efficacy in Patient-Physician communications Questionnaire (PEPPI), which is developed by Maly and friends(1998), was used for measuring the patient-physician communications; Hospital Loyalty Questionnaire, which was developed by Price and Arnold (1999) for service sector and then adapted to health care by Wang, Hsiao and Huang, is used for measuring patient loyalty; physician loyalty questionnaire was developed by Price and Arnold (1999) and customer satisfaction questionnaire was developed by Sharma and Patterson (1999) were used for measuring physician loyalty; and also physician loyalty questionnaire, which was developed to measure Interpersonal Service Quality Questionnaire by Hausman and Mader and adapted to health service by Wang, Huang ve Howng (2011), and a questionnaire consist of participants' socio-demographic features are used. Validity and reliability analyses of the obtained data were carried out. Descriptive statistical methods, path analysis, Independent Samples t-test and one-way ANOVA were used analyses of data. According to the findings of this study, there was a meaningful relationship between patient-physician communication and patient loyalty for physician and hospital. Patient-physician communication had a meaningful effect on patient loyalty for physician and hospital. There was a statistically meaningful difference according to gender physician - patient relations and there were statistically meaningful differences according to marital status, occupation and age to physician's loyalty. Other socio-demographic features don't cause any differences on patient-physician communication or patient loyalty for physician and hospital. Moreover; it is understood that the sex of the physician also has not an effect on patient-physician communication or patient loyalty for physician and hospital. According to the results of the study, patient-physician communication can be used as an important tool for creating patient loyalty for physician and hospital. Therefore; it is recommended that patient-physician communication must be evaluated as a part of the physicians' professional equipment and communication skills must be developed both on the process of formal education and work areas. It is considered that efforts on developing communication skills will provide important advantages in today's competitive environment on account of both patient-physician communication and patient loyalty to physician and hospital.