İslam dininin farklı coğrafyalara yayılmasıyla beraber kendi içinde birçok farklı ekol ortaya çıkmıştır. Bu ekollerden biride "İlmi Selefiyye" olarak nitelendirilen ve İbn Teymiyye tarafından sistemleştirilen ekoldür. Bu ekol İbn Teymiyye'nin vefatından sonra etkinliğini yitirmiştir. 18. yüzyıla gelindiğinde Muhammed b. Abdülvehhâb'ın öncülük ettiği Selefilik akımı ortaya çıkmıştır. Selefilik akımı, İlmi Selefiyye' den farklı bir zihniyete sahiptir. Bu zihniyet (Selefilik), siyasi olarak kurumsallaşmış ve siyasi çıkarları doğrultusunda kendi dışında ki Müslümanları tekfir etmesi ile ön plana çıkmaktadır. Özellikle Suudi Arabistan kuruluş aşamasında Selefilik zihniyetinden istifade etmiş ve ilerleyen dönemlerde diğer ülkelere de İhraç etmeye çalışmıştır. Bundan dolayı bu zihniyete Suudi Selefilik ya da Vehhabilik denilmiştir. 19. yy da ortaya çıkan diğer bir Selefilik zihniyet ise Neo-Selefilik akımıdır. Bu zihniyet (Neo-Selefilik) de Suudi selefilik gibi siyasi amaçlar peşinde koşmuş ve zamanın ihtiyaçlarına göre yeni din anlayışı gerekliliğine vurgu yapmıştır. Suudi Arabistan'ın 1980'lerden sonra dış politika da Neo-Selefilik anlayışını benimsemesiyle Suudi selefilikten kopmalar meydana gelmiş ve bu durum Militan selefi hareketlerin doğuşuna zemin hazırlamıştır. Militan Selefi Hareketler Suudileri "Cihad" ı durdurmakla suçlamış ve farklı yapı da bir selefi anlayış olarak ortaya çıkmıştır. Arap baharı isyanları başladıktan sonra amaçlarını siyasi yollarla elde etmeye çalışan Siyasi Selefilik akımı ortaya çıkmıştır. Fakat iç savaşın yaşandığı ülkeler de Militan Selefi Hareketler daha fazla ön plana çıkmıştır. İsyan dalgasının Suriye'ye sıçramasıyla beraber başlayan gösteriler silah yoluyla bastırılmaya çalışılmış ve ülkede ki olaylar büyük bir iç savaşa doğru evrilmiştir. Bu iç savaş sürecinde birçok farklı yapı da aktör ortaya çıkmıştır. Bu aktörlerden biride Selefi Gruplardır. Suriye'deki selefi gruplar İslami Cephe, el-Nusra ve DAİŞ'tir. Bu gruplar arasındaki ayrışma ideolojik farklılıktan ziyade yöntemsel farklılıklardan kaynaklanmaktadır. İslami Cephe ve el-Nusra diğer muhalif gruplarla işbirliği yapmakta ve sadece Suriye'ye odaklanmış durumdadır. DAİŞ ise kendisine itaat etmeyen bütün gruplar ile savaşarak şiddeti bir yöntem olarak benimsemiş ve Suriye ile birlikte diğer ülkelere de saldırılar düzenleyerek diğer ülkelerin Suriye politikasının şekillenmesine büyük etki etmiştir. Bu tez de İlmi Selefiyye ve Selefiliğin sistematik bir analizi yapıldıktan sonra Suriye İç savaşında Militan selefiliğin (DAİŞ, el-Nusra ve İslami Cephe)rolü açıklanmaya çalışılmıştır.
Many different schools of thought have emerged within Islam with the spread in different geographies. One of these schools was characterized as "scientific salafiyya (İlmi Selefiyye)" and systematized by İbn Taymiyyah. This school lost its efectiveness after the death of İbn Taymiyyah. In the 18 th century a movement of salafism led by Muhammed bin Abd-al-Wahhab emerged. Salafi movement have different mindset from "scientific salafiyya (İlmi Selefiyye)". This mentality (Salafism) known as politically institutionalized and call other muslims as infidel in line with their own political interests. Especialy Saudi Arabia took advantage of this mentality in the establishment phase tried to export to other countries in the following periods/years. Therefore, it (this mentality) was called as Saudi Salafism or Wahhabism. Another movement which was emerged in the 19 th century is Neo-Salafi movements. This mentality (Neo- Salafi) pursued political purposes, such as Saudi Salafism and emphasized the need for a new understanding of religion with the necessities of the time. Salafi Saudi understanding was split up in 1980 with the adoption of Neo- Salafi understanding in the Saudi Arabia foreign policy and this paved the way for the creation of militant salafi movements. This militant salafi movements accused Saudis to stop" jihad and emerged as a salafi understanding within different structure After the start of the Arap spring revolts, political salafi movement emerged that attemp to achieve objectives through political means. However militant salafi movement has dominated in the countries experiencing civil wars. With the splash of rebellion into Syria, demonstrations were tried to be suppressed by weapon and the demonstrations have evolved into a major civil war. In the civil war process, different actors have emerged in many different structures. Some of these actors are the salafi groups. Salafi groups in Syria are İslamic front, al-Nusra and ISIS. These groups differ from each other by methodological differences rather than ideological differences. İslamic Front and al-Nusra cooperate with other opposition groups and focus exclusively on Syria. DAIS (Dawlat al-Islamiyah f'al-Iraq wa al-Sham) have adopted violence as a method and fought all non-obeying groups and have great impact on the formation of the Syrian policy of other countries by organizing attacks on other countries with as well. In this thesis, after scientific salafiyya and salafism were systematically analyzed, has been tried to explain the Role of Salafi militarism in Syria civil war.