Günümüze dek "milliyetçilik" farklı şekillerde tanımlanmıştır ve milliyetçiliğin tek bir şekilde açıklanamadığı görülmüştür. Bununla birlikte, yapılan bir milliyetçilik tanımlamasının bütün milliyetçi hareketleri açıklamayacağı da görülmüştür. Bu sebepten dolayı asıl amacı siyasi iktidar elde etmek olan milliyetçi hareketlerle ilgili farklı tanımları bilmek, bunların dış politikaya olan etkilerini analiz etmek açısından önemlidir. Türkiye Cumhuriyeti'nin ilanı ile birlikte inşa edilmek istenen teritoryal milliyetçiliğe dayalı Atatürk milliyetçiliği toplumsal kırılmaları beraberinde getirmiştir. Bu kırılmalar sonrasında Türk-İslam sentezine dayalı muhafazakar milliyetçilik ve etnik Kürt milliyetçiliği toplumsal tabanda gün yüzüne çıkmıştır. Bu durum 21. yy'ın başında AK Parti iktidarları döneminde milliyetçiliğe dayalı toplumsal gerilimlerin oluşmasınında temelleri arasındadır. AK Parti, dış politika tercihlerini belirlerken, Türkiye'de bulunan milliyetçi hareketleri hesaba katmak durumunda kalmıştır. Özellikle de Kürt milliyetçiliğinin ayrılıkçı etkisi AK Parti'yi dış müdahale arayışlarına itmiştir. AK Parti hükümetleri, iktidarları döneminde öncelikle iç siyasette resmi milliyetçiliğin temsilcileri niteliğinde olan ordu ve siyasi partisi konumunda olan CHP ile mücadele etmek durumunda kalmıştır ve dış politika tercihlerini bu mücadelelerdeki durumuna göre şekillendirmiştir. Öte yandan AK Parti hükümetleri komşu ülkelerden gelen irredentist Kürt milliyetçiliği ile hem iç hem dış politikada mücadele etmek durumunda kalmıştır. ABD'nin Irak müdahalesi ve 1 Mart tezkeresi sürecinde iç siyasi gücü nispeten zayıf olan AK Parti iktidarı, Irak'ta söz sahibi olamamıştır. AK Parti'nin ilk döneminin bazı şartları Türkiye'yi Irak müdahalesinden uzak durmaya itmiştir. AK Parti, sonraki dönemlerde Kuzey Irak'la yumuşak güç unsurlarını kullanarak ilişkiler geliştirmiştir ve Irak'ta dolaylı yollardan siyasi müdahalede bulunarak etkili olmak istemiştir. Ankara, yumuşak güç unsurları sayesinde Barzani Yönetiminin Türkiye ile birlikte hareket etmesi için sebepler oluşturmuştur. AK Parti eş zamanlı olarak Türkiye'de "Çözüm Süreci" çalışmaları başlatarak, etnik Kürt milliyetçiliği hareketinin ulus-devlet yapısına olan tehdidini yok etmeyi hedeflemiştir.Suriye İç Savaşı ile birlikte AK Parti hükümeti Kuzey Suriye'den (Rojava) gelecek irredentist Kürt milliyetçiliği fikrinin önünü kesmek istemiştir. "Çözüm Süreci" tek başına Türkiye'de etnik Kürt milliyetçi kadroların Rojava'ya destek vermesini engellememiştir. AK Parti, 1 Mart Tezkeresi döneminden farklı olarak, uluslararası koalisyon şartı ile Suriye'nin geneline askeri müdahaleyi açık ve kararlı şekilde istemiştir. Aynı zamanda Ankara'nın izlediği politika Barzani Yönetimi'nin Suriye'de bulunan Kürt liderlerle arasının açılmasına sebep olmuştur. Bu bağlamda homojen olmayan bölgesel Kürt milliyetçiliği belli şartlarda bilinmeyen bir süreliğine yapısal bir dönüşüme girmek durumunda kalmıştır. AK Parti iktidarı bu durumdan faydalanarak ulus-devlet yapısını korumak için iç ve dış siyasi bütünlüğü sürdürmeye çalışmıştır ve müdahalecilik seçeneğini bu bağlamda hesaba katmıştır. Anahtar Kelimeler: Milliyetçilik, AK Parti, Kuzey Irak, Rojava, Çözüm Süreci
Nationalism has been defined in different ways so far and it is clear that nationalism can not be defined in only one way. Besides, it is understood that one definition of nationalism can not account for all nationalist movements. So, it is significant to know different definitions about nationalist movements mainly aiming at having political power in order to analyze the effects of these movements on foreign policy. Region-based Ataturk (Kemalist) nationalism formulated in the aftermath of the proclamation of the Republic led to certain societal fractures. These fractures further gave rise to the emergence across the society, of a conservative nationalism, which relied upon the Turkish-Islamic synthesis as well as ethnic Kurdish nationalism. This phenomenon forms one of the essences of the social tensions of a nationalist nature, which took place during the various administrations of the Justice and Development (AK) Party in the early 21st century. JDP took nationalist movements in Turkey into account while determining foreign policy choices. Especially separatist nature of Kurdish nationalism has forced JDP to search for intervention. Justice and Development Party Governments, firstly had to tackle with the army and CHP whic are representative of official nationalism in domestic politics and gave shape to foreign policy according to its efforts in this struggle. Additionally, the Government had to put up a fight against irredentist Kurdish nationalism idea occuring in neighbour countries in domestic and foreign policy. JDP could not have a voice in Iraq due to its weak power in domestic policy during the period of Iraq intervention of the USA and March 1st memorandum. Turkey stayed out of Iraq intervention because of some certain circumstances during the office of first government of JDP. In the next period, JDP developed some relationships with Northern Iraq with the help of soft power means and wanted to have influence in Iraq indirectly with political interventions. Ankara created reasons for Barzani Government to cooperate with Turkey by virtue of soft power means. Kick-starting the "Peace Process" in the meanwhile, JDP aimed to remove the threats against the nation-state structure posed by ethnic Kurdish nationalism. JDP intended to ward off the sentiments of irredentist Kurdish nationalism that would radiate from the Northern Syria (Rojava) at times of the Syrian Civil War. The "Peace Process" in and of itself could not stop the Turkey-based Kurdish nationalist leaders from supporting Rojava altogether. However, unlike what happened during the March 1st Memorandum, JPG was, this time round, openly and adamantly committed to military intervention of Syria under the condition of an international coalition. At the same time, the policies Ankara developed caused Barzani Government to fall out with Syrian Kurdish leaders. Regional Kurdish nationalism which is not homogenous had to have structural change under certain circumstances for an unknown period of time in this context. JDP Government wanted to sustain the integrity of domestic and foreign policy to protect nation-state structure by taking advantage of this situation and took interventionism option into account in this context. Keywords: Nationalism, JDP, Northern Iraq, Rojava, Peace Process