Günümüzde göçler çeşitlilik kazanmış ve göçmenin anlamı da bu doğrultuda değişmiştir. 19. yüzyılın sonunda, göçle bilimsel olarak ilk ilgilenenler, coğrafyacılar ve demograflar olmuştur. Zamanla göç ve göçmen kavramları, çok boyutlu bir noktaya taşınmış ve birçok bilim dalının inceleme alanına girmiştir. Bu çalışmada göç ve göçmen kavramlarına kavramsal ve kuramsal bakışla, bu konular detaylandırılmıştır. Almanya'ya Türk işçi göçünün yaklaşık altmış yıllık bir geçmişi vardır. İlk anlaşmadan bugüne, birçok şey değişmiştir. İlk zamanlar göçün geçici olduğu düşünülmüş; ancak zamanla ilk işçiler yerleşik hale gelmiştir. İşçi alımlarının durdurulması ile işçilerin bazıları geri dönmüştür. Ailelerini yanlarına alarak Almanya'da yaşamaya devam eden büyük bir çoğunluk, bugün hâlâ oradadır. Almanya'nın yakın zamana kadar uyguladığı politikalar, işçilerin geri dönmeye teşvik amacı taşımıştır. Günümüzde, bu durumun nispeten iyileştiğini söylemek mümkündür. Bu çalışmada, bu konu ele alınmış ve göçün başlangıçtan bu zamana kadar geçirdiği süreç anlaşılmaya çalışılmıştır. Almanya'ya işçi göçü ve göçmenlerin yaşadığı zorluklar, edebiyata konu olmuştur. Böylelikle, Misafir İşçi Edebiyatı ortaya çıkmıştır. Bu edebiyatta, üç nesil açısından farklı konular ele alınmıştır. Bu çalışmada, Bekir Yıldız, Zafer Şenocak ve Selim Özdoğan'ın seçilen eserleri üzerinden göç ve göçmen konuları incelenmiştir. Birinci kuşak için seçilen eser "Türkler Almanya'da", ikinci kuşak için "Tehlikeli Akrabalık" ve üçüncü kuşak için "Wieso Heimat, ich wohne zur Miete"(Neden Vatan Olsun Ki, Kirada Oturuyorum)dir. Üç kuşakta yaşanan farklılıklar ele alınmış ve göçün dönüşümü anlaşılmaya çalışılmıştır. Durum çalışmasına örnek olan bu çalışmada içerik analizi yapılmıştır. Eserlerin edebiyat sosyolojisi ile ilişkisi açıklanmıştır. Eserlerdeki göçlerin hangi kuramlarla ilişkilendirilebileceği aktarılmıştır. Göç ve göçmen sorunu bağlamında, birinci kuşaktan üçüncü kuşağa kadar vatan algısında, dilde, kimlik ve aidiyet gibi konularda farklılıklar olduğu görülmüştür. Birinci kuşakta, vatan hasreti, gurbet, Almanya'da yaşanan zorluklar söz konusuyken, ikinci kuşakta yersiz yurtsuzluk, vatan arayışı, aidiyet ve kimlik arayışı gibi konular hâkimdir. Üçüncü kuşakta ise, çoğul kimlikler, kültürel farklar ve kültürlerarasılık, ötekine bakış gibi konular dikkat çekmiştir.
Nowadays, migration gained diversity and the meaning of the migrant changed in this direction. At the end of the nineteenth century, there were geographers and demographers who were first interested in migration scientifically. In time, the concepts of immigration and immigrant moved to a multidimensional point and entered the study area of many disciplines. In this study, the subjects of immigration and migrants are explained within conceptual and theoretical perspectives. Turkish labor migration to Germany has a history of about sixty years. Many things have changed since the first agreement. At first, the migration was thought to be temporary; but over time the first workers have become residents. Some of the workers returned to their home. A large majority, who continued to live in Germany with their families, is still there today. Germany's policies until recently encouraged workers to return. Nowadays, it is possible to say that this situation has improved relatively. In this study, this issue is discussed and the process of migration is tried to be understood from the beginning until this time. Labor migration to Germany and the difficulties experienced by migrants were subjects of literature. Thus, Guest Labor Literature emerged. In this literature, different topics were discussed in terms of three generations. In this study, migratory and immigrant subjects are examined through selected works of Bekir Yıldız, Zafer Şenocak and Selim Özdoğan. The work chosen for the first generation is "Türkler Almanya'da", "Tehlikeli Akrabalık" for the second generation and "Wieso Heimat, ich wohne zur Miete" (Why Home? I live through rent) for the third generation. The differences in three generations are discussed and the transformation of migration is tried to be understood. Content analysis is performed in this study, which is an example of case study. The relationship of the works with the sociology of literature is explained. It is clarified which theories can be associated with the migration in the works. In the context of migration and migrants problem, there are differences in the perception of homeland, language, identity and belonging from the first generation to the third generation. In the first generation, homesickness, expatriation, the difficulties in Germany were subjects, while in the second generation belonging, search for homeland and identity are subjects. In the third generation, issues such as plural identities, cultural differences and interculturalism and perceiving of 'the other' attract attention.