Ahmet Hamdi Tanpınar, yaşadığı toplumun sorunlarını iyi gözlemlemiş ve bu sorunları çeşitli bakış açıları üzerinden değerlendirebilmiş çok yönlü bir yazardır. Tanpınar, hem Türk insanının hem de dâhil olduğu Türk toplumunun problemleriyle kendisini meşgul eder. Bu problemlerin başında "modernleşme" gelir. 15. yüzyıldan itibaren Batı'da yaşanan gelişmelerle Batı kendi modernliğini oluşturur. Bu durum ise Osmanlı Devleti'nin Batı'daki gelişmelere adapte olmaya çalışmasını zorunlu kılar. Osmanlı Devri'nden Cumhuriyet Devri'ne geçiş sürecinde ikilikler arasında bocalayan bireyler, modernleşme toplumunu oluşturur. "Eski" ile "yeni" arasında sıkışıp kalan Türk toplumu, modernleşmenin beraberinde getirdiği "yenilik" probleminin sonucunda çeşitli arayışların peşine düşer. Türkiye'nin modernleşme sürecinde yaşadığı bunalımlar, yozluklar ve ikilikler Tanpınar'ın bilhassa üzerinde durduğu konulardır. Bu açıdan Tanpınar yalnızca toplumunun değil, kendisinin de arada kalmışlığını eserlerine yansıtır. Yanlış anlaşılan modernleşme, Doğu ve Batı arasında kalmış olan bireyler üzerinden Türkiye'de trajik bir durumu ortaya çıkarır. Tanpınar, eserlerinde bu trajediyi ironik bir yöntem kullanarak kurgular. Tanpınar romanlarında modernleşme sorunu, olay ve kişiler üzerinden okuyucuya "ironi" ile aktarılır. İroni, bir eleştiri yolu veya Tanpınar'ın kendini ifade etme biçimi olarak okunabilir. Öte yandan Tanpınar'ın hayatında da ironinin izleri bulunur. Mektuplarında ve eserlerinde karşılan ironik mizacının Tanpınar'ın karakteriyle bütünleştiği söylenebilir. Bu tezin kapsamını Türkiye'nin modernleşme sürecinde Tanpınar'ın romanlarında kendini gösteren ironi oluşturur. Bu çalışma, Türkiye'nin modernleşme sürecine genel bir bakış sunarak Ahmet Hamdi Tanpınar'ın bu süreçteki konumunu tayin etmeyi ve modernleşme ironisinin Tanpınar romanlarındaki yansımalarını incelemeyi amaçlamaktadır. Anahtar Kelimeler: Tanpınar, Modernleşme, İroni.
Ahmet Hamdi Tanpinar is a multi-faceted writer who has observed the problems of his society and has been able to evaluate these problems from various perspectives. Tanpinar is busy with the problems of both the Turkish people and the Turkish society in which he is involved. "Modernization" comes at the beginning of these problems. The West occurs its own modernity with developments in the West as from the fifteenth century. This situation obliges the Ottoman state to try to adapt to the developments in the West. Individuals, who were among the dualities during the transition from Ottoman period to Republican period, formed the modernization society. Turkish society, stuck between "old" and "new", pursues various searches as a result of the "innovation" problem brought by modernization. The crises, decadences and dilemmas that Turkey experienced during the modernization process are the issues that Tanpinar focuses on. In this respect, Tanpinar reflects not only his society, but also his paradox with his works. Misunderstood modernisation reveals a tragic situation in Turkey over individuals who have remained between the East and the West. Tanpinar, in his works, tries to construct this tragedy by using an ironic method. The problem of modernization in Tanpinar novels is conveyed to the reader through "irony". Irony can be read as a way of criticism or Tanpinar's way of expressing himself. On the other hand, there are traces of irony in Tanpinar's life. It can be said that the ironic temperament met in his letters and works is integrated with Tanpinar's character. The scope of this thesis is the irony that manifests itself in the novels of Tanpinar during the modernization process of Turkey. This study aims to determine Ahmet Hamdi Tanpinar's position in the modernization process by providing an overview of Turkey's modernization process and to examine the reflections of the modernization irony in the novels of Tanpinar. Keywords: Tanpinar, Modernization, Irony.