Kadın temalı figürler ilk çağlardan beri sıklıkla kullanılmış, kimi zaman ana tanrıçayı, kimi zaman bereketi, kimi zaman efsanevi aşklara konu olmuş âşığı temsil etmiştir. Türk sanatı içerisinde ise, ayrı dönemlerde, ayrı coğrafi alanlarda, ayrı inanışlarda ve ayrı şekilde tasvir edilmiştir. Eski Türk topluluklarının göçebe yaşamı kadını sosyal hayata dâhil etmiş; kadın ve erkek birbirlerini tamamlamış, aralarında eşitlik sağlamışlardır. Ancak Türk toplumunun yerleşik hayata geçip, Arap, Fars, Bizans kültürleri ile irtibat kurması, kadının sosyal konumu önemli ölçüde değişmiştir. Kadın erkeğin gerisinde kalarak, yaşamın tüm alanlarından geri çekilmeye ve ev içi işleriyle ilgilenmeye yönlendirilmiş, giderek gözlerden uzak, toplumdan izole bir yaşama zorlanmıştır. Bu durum kadının tasvir sanatlarından geri çekilmesiyle eş zamanlı olmuş ve kadın figürü giderek az sayıda çalışmaya konu edilmiştir. Bu tezde 18. yüzyıl kapsamında Osmanlı minyatüründe kadın figürü ele alınmıştır. Osmanlı kadını birçok konuda homojen olmayan bir yapıya sahiptir ve bu çeşitliliği günümüze taşıyan belgelerden biri, yapılmış olduğu dönemi en iyi şekilde yansıtan, en önemli görsel veri durumunda olan minyatürlerdir. Çalışmada 18. yüzyıl içinde yapılmış, çeşitli albümler ve kıyafetnameler içindeki minyatürlerde yer alan kadın figürleri referans alınarak; kadının yaşamı, sosyal durumu, konumu, giyim kuşamı ile ilgili özellikler saptanmaya çalışılmış, figürler dönemin koşullarıyla ilişki kurularak incelenmiştir. Dönem içerisinde minyatür sanatında kadın figürünün hangi konular içinde nasıl resmedildiği, ne gibi roller yüklendiği analiz edilmiş, kadın figürünün ele alınış biçimi tespit edilmeye çalışılmış, minyatürlerin üslup özellikleri ortaya konulmuştur. Tespit edilen kadın figürleri, kronolojik sıra ile düzenlenmiş, kategorize edilmiş, gelişimi izlenmiştir. 18. yüzyıl içinde yapılmış kadın figürlerini konu alan minyatürler aracılığı ile yapılan bu çalışmanın, kadın tarihi yazımına katkı sağlaması, farklı disiplinler arasında bağ oluşturup benzer çalışmalara ışık tutması hedeflenmektedir.
Female-themed figures had been used frequently for the early ages, sometimes they had represented the mother goddess, sometimes fruitfulness, and sometimes the lover who was subject of legendary love. In Turkish art, it had been depicted in different periods, in different geographical areas, in different beliefs and in different ways. The nomadic life of the old Turkish communities had included women in social life, women and men had completed each other and ensured equality between them. However, Turkish society's resettlement, contacting to Arab, Persian and Byzantium cultures had changed social status of women significantly. The women had been directed to live behind the men, and to get away from all areas of life and to take care of domestic works and also forced to live seclusion reclusively. This situation was concurrent with the women's withdrawal from the depiction arts and the female figure was the subject of few studies gradually. In this thesis, the women figures on the Ottoman miniature in scope of 18th century will be handled. The Ottoman women had a non-homogenous structure in many aspects and the most important documents carrying this diversity to our nowadays were the miniatures, miniatures were important visual data that reflecting the period in when they were made. It was examined by making contact with the conditions of the period by referring to the women figures, which containing important clues about the life, social status, position and clothing of women in various albums and dress typology made in the 18th century. During the period, it was tried to analyze the way of women figures were handled, and in which subjects how women figures were depicted and what roles were portrayed on the depiction arts. The determined women figures were arranged in chronological order, categorized, followed development, stylistic features were revealed. It is aimed that this study which is carried through miniatures included women figures made in the 18th century would contribute to the writing of women's history and bring light on similar studies by creating a link between different disciplines.