Türk-İslam devleti olan Karahanlıların Orta Asya'da, İran'a damgasını vurmuş Büyük Selçukluların, Malazgirt Savaşı ile Anadolu'ya sahip olan Anadolu Selçuklularının ortaya koydukları eserlerde çiniye yer verdikleri görülmektedir. Beylikler devrinde ve üç kıtada hüküm süren ve bir dünya devleti kuran Osmanlıların da yaptıkları eserleri çiniyle bezedikleri günümüze ulaşan eserlerden anlaşılmaktadır. Türk çini sanatı sürekli gelişen bir dinamizm ile Osmanlılar döneminde en güzel örneklerini vermiştir. 16. yüzyılda çini üretim merkezi İznik olmuştur ve burada yapılan çiniler devrin renk, desen ve kompozisyon bakımından en kaliteli eserleri olarak karşımıza çıkmaktadır. Çalışma konusu olarak seçilen Takkeci İbrahim Ağa Camii, Arakiyeci İbrahim Ağa, İbrahim Çavuş Camii olarak da anılmaktadır. İstanbul'da Topkapı semtinde sur dışında bulunan caminin banisi kitabesinden anlaşıldığı gibi İbrahim Çavuş olup, kitabe 1591-92 tarihlidir. Yapı kompleksi cami, mektep ve sebilden oluşmaktadır. Kare plana sahip caminin en önemli özelliği çalışmanın ana konusu olarak ele alınan iç mekandaki çini bezeme programıdır. Duvar yüzeyleri üst sıra pencerelerine kadar benzer ya da farklı motif ve desenlerin tekrarından oluşan 16. yüzyıl sır altı tekniği ile yapılmış İznik çini panoları ile kaplanmıştır. Harimi kaplayan çinilerin bir çoğunluğu sökülüp çalınmış ve daha sonra yerlerine taklitleri konulmuş durumdadır. Bu çinilerden bazılarının yayımlanmış kaynaklara göre Lizbon Salazar Müzesin'nde olduğu ifade edilmektedir. Bu çalışmada ele alınan çinilerin desen analizlerinin yapılarak Gelenekli Türk Sanatı ve Sanat Tarihi literatürüne kazandırılması amaçlanmaktadır.
It is seen that the tiles used in the works of Karahanid's in Central Asia, The Seljuks's in Iran, The Anatolian Seljuks's and Ottomans' in Anatolia. It is understood from the works that have survived until today that the beylics and the Ottoman Empire, which is an empire of the three continents, do their works with tile. Turkish tile art has given the best examples of the Ottoman period with a constantly developing dynamism. In the 16th century the production line was Iznik and the tiles that made there are the highest quality works in terms of color, pattern and composition of the period. Takkeci (Arakiyeci) İbrahim Ağa Mosque, also known as Ibrahim Çavuş Mosque, is chosen as the study subject. As understood from the inscription of the founder of the mosque which is located in the Topkapı in Istanbul, Ibrahim Çavuş is the creator and the inscription is dated 1591-1592. The building consists of mosque, school and the public fountain. The most important feature of the mosque, which has a square plan, is the interior decoration tile program, which we take as the main subject of the study. Wall surfaces were made up of 16th century underglaze technique consisting of repeating similar or different motifs up to upper row windows and they covered with Iznik tile panels. Most of the tiles that covering the harem have been stolen and removed, and later imitated. According to sources, some of these tiles are found in the Salazar Museum in Lisbon. The aim of this study is to provide Turkish Art and Art History literatüre by making pattern analiysis of these tiles.