Geçmişten günümüze mevcut eril tahakküm kadını toplumsal yaşamın dışında tutmuştur. Kadınlar, eğitim, oy hakkı gibi temel vatandaşlık haklarından mahrum bırakılmıştır. 18. yüzyıl itibarıyla kadınlar eşit haklar için mücadeleye başlamıştır. 20. yüzyılda kazanılan haklar feministler tarafından yeterli görülmemiştir. Kazanılan hakların eşitlik için yeterli olmayacağını düşünen feministler, 1960'lardan itibaren önceki feminist hareketlere kıyasla daha radikal bir sürece girmiştir. 20. yüzyılda sanat üretimi klasik anlayışın dışına çıkmış, sanatta sınırlar ortadan kalkmıştır. Her şeyin sanatın malzemesi olduğu bir döneme girilmiştir. Bu süreç kadınların sanatsal üretimlerini de etkilemiştir. Sanatta sınırların ortadan kalkmasıyla birlikte kadınlar da bir takım sorgulamalarda bulunmuştur. 1970'li yıllarda kadın sanatçılar ve eserleri, çeşitli sanat tarihçi, sanatçı ve sanat eleştirmeninin çabalarıyla sanat kurumlarında yer almaya başlamış, sanat tarihinde dışlanan kadın sanatçılar ortaya çıkarılmıştır. 1980'li yıllara gelindiğinde bireylerin feminizminden bahseden postmodern bir sürece girilmiştir. Bu süreçte feminist sanatçılar eril tahakkümden sıyrılarak kadın bedenini yeniden ele alan sanatsal üretimlere girmiştir. Performans ve video sanatı aracılığıyla toplumsal cinsiyet kalıplarını yıkmaya yönelik pratikler geliştirilmiştir. Feminist sanat 90'lı yıllarda Türkiye'de de görünürlük kazanmıştır. Türkiye'de feminist sanatçılar; töre, kadın cinayetleri, kız çocuk evlilikleri, namus gibi konularla ilgilenmiştir. Performans ve video sanatı Türkiye'nin gündemine batıya oranla daha geç girmiştir. Bu sebeple yeniliklere açık ve daha cesur bir sanat dili benimsenmiştir. Bu çalışmada feminist hareket öncesi ve sonrası kadınların kimlik mücadelesi ve tarihsel süreç içinde sanatı etkileme biçimleri, kadın sanatçılar ve yapıtları incelenecektir.
The masculine domination from the past to the present has kept women out of social life. Women were deprived of basic citizenship rights such as education and voting rights. As of the 18th century, women began to struggle for equal rights. The rights gained in the 20th century were not considered sufficient by feminists. Feminists, who felt that the rights gained would not be sufficient for equality, have entered a more radical process since the 1960s compared to previous feminist movements. In the 20th century, the production of art went beyond classical understanding and the boundaries of art disappeared. It was a period in which everything was the material of art. This process also affected the artistic production of women. With the disappearance of boundaries in art, women also made some inquiries. In the 1970s, women artists and their works began to appear in art institutions with the efforts of various art historians, artists and art critics, and female artists excluded in the history of art were uncovered. By the 1980s, a postmodern process was introduced that talked about the feminism of individuals. In this process, feminist artists stepped away from masculine domination and entered into artistic productions that reconsidered the female body. Practices have been developed to break down gender stereotypes through performance and video art. Feminist art has gained visibility in Turkey in the 90s. feminist artists in Turkey; He was interested in custom, honor killings, women murdered, girl child marriages and honor. Performance and video art has entered later than west to Turkey's agenda. For this reason, a more brave and open to innovation art language has been adopted. In this study, the struggle of identity before and after the feminist movement and the ways of influencing art in the historical process, women artists and their works will be examined.