Divan şiiri, Türklerin altı asırlık kültür birikimini barındıran bir hazinedir. Kalıplaşmış ifadelere, söyleyiş inceliğine ve edebî sanatlara dayanan bu şiir, belirli nazım şekilleri yoluyla kaleme alınmıştır. İran edebiyatından şiirimize geçen rubâî de bu nazım şekillerinden biridir. Tek bentten oluşan ve aruzun özel kalıplarıyla yazılan rubai, yoğun ve girift anlamlar taşır. Şair, bu muayyen yapı içerisinde sanatını icra ederken kendine özgü bir üslup oluşturur. Türk edebiyatının 16 ve 17. yüzyıllarında altın çağını yaşamış rubai nazım şeklini kullanan şairlerden biri de Fuzûlî-i Bağdâdî'dir. Yazdığı 72 rubâîde genel olarak rindane bir yol seçen Fuzûlî, Allah'ın kudretini, dünya hayatının geçiciliğini, aşkın ve âşığın hallerini kendine has üslubuyla dile getirmiştir. Bu çalışmada rubâîler beş ana başlık altında incelenmiştir. Her bir mısrası farklı aruz kalıplarıyla yazılabilen rubâîlerin öncelikle vezinleri bulunmuş, daha sonra bilinmeyen kelimeleri tespit edilip nesre çevirisi yapılmıştır. Asıl amaç, rubâîleri şerh etmek olduğu için bu kısım detaylı olarak ele alınmıştır. Son olarak ise edebî sanatların kullanım şekline yer verilmiştir. Çalışmanın bütünleyici unsurları olması nedeniyle Fuzûlî'nin hayatı ve edebî kişiliği ile rubâî nazım şeklinin özelliklerinden kısaca bahsedilmiştir. Ortaya çıkan bu çalışma ile Fuzûlî'nin şiir gücünün ve parlak zekâsının yüceliğine, tasavvuf ehli bir kişilik oluşuna dikkat çekilmek istenmiştir. Rubâîlerdeki tasavvuf ve tarikat öğretileri sayesinde Fuzûlî'nin dünya görüşüyle ilgili çıkarımlarda bulunulmuştur.
Divan poetry is a treasure that contains six centuries of cultural accumulation of Turks. This poem, based on stereotyped expressions, subtlety and literary arts, has been written through specific verse forms. Rubai, transmitted from Iranian literature to our poetry, is also one of these verse forms. The rubai, which is composed of single quatrain and written with special patterns of aruz, has intense and intricate meanings. The poet creates a unique style while performing his art within this particular structure. Fuzûlî-i Bağdâdî is one of the poets having used the style of rubai which lived the golden age in the 16th and 17th centuries of Turkish literature. Fuzûlî, who chose a style of bohemian style in the 72 rubai he wrote, expressed the power of Allah, the transience of life in the world and the states of love and lover with his unique style. In this study, rubaies are examined under five main headings. First of all, prosodies of rubaies whose each verse can be written with different aruz patterns were found, then unknown words were detected and translated into prose. Since the main purpose is to annotate the rubaies, this section is discussed in detail Finally, the use of literary arts is included. Due to the complementarity of the study, Fuzûlî's life and literary personality and features of the verse of the rubaies are briefly mentioned. With this study, it was aimed to draw attention to the greatness of Fuzûlî's poetry power and brilliant mind, and having a Sufi personality. Thanks to the teachings of Sufism and sect in the Rubaies, inferences were made about Fuzuli's world view.